Daha neler!
İlk duyduğumda böyle demiştim. Sevdiğim insanlardan birinin çocuğuydu. Büyümesini pek öyle yakından izleme şansım olmamıştı ama, uzaktan uzağa da olsa nasıl geliştiğinden, boyunun posunun nerelere geldiğinden, nelere eğilim gösterdiğinden falan az çok haberim oluyordu. İlk öğrendiğimde beni şaşırtan, aslına bakılırsa, hiç de öyle şaşılacak bir durum sayılmazdı. Hani “muhalif” denilen medyada ikide bir konu ediliyor, hayatın içinde de görmüyor değilsin, kendine yakın bir çevrede örneklerinden biri ortaya çıkınca niye şaşırasın, derler adama!
Pat diye başlayınca, hele öyle de devam edersek, büsbütün anlaşılmaz olacak. İyisi mi, biraz daha baştan alalım.
Çocuk yurttaşları ile karşılaştırıldığında şanslı sayılabilirdi. Bana sorulursa, en büyük şanssızlığı tek çocuk oluşuydu. Ana babası iyi yetişmiş olmakla birlikte, çalıştırılmaya dayanıklılığını ve yük taşıma yeteneğini nedense o uzun kulaklı sevimli hayvana benzeterek anlattığımız insanlardandı. Okula başladıktan sonra, biraz yaramaz olmakla birlikte, hep derslerinde sorun olmadığını işitirdim. Ancak, son yıllarda, spora merak sardığını da söylemeye başlamışlardı. Eh, dedim, kendi kendime, kötü bir şey değil. Kırk elli yıl önce senin çocukların da büyümeye başladıklarında, kızına kulak asma da, erkek olan spora meraklıydı. Öyle düzenli ve kayıtlı kuyutlu olarak spor yapmazdı ama, onunla ne muhabbetlerimiz olurdu. Kral Metin’in bizim üç fidanı darağacından kurtarmak için imza toplamasını; 400 ve 800 metrelerin benzersiz koşucusu Kübalı Alberto Juantorena’yı, halkının taktığı adla “El........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein