1 Mayıs Taksim, Taksim 1 Mayıs demektir
1 Mayıs’a, Taksim Meydanı’nda ilk kez lise öğrencisi olarak 1976 yılında katıldım. Taşradan geldik Taksim alanına. Saatler süren bir yolculuk yaptık. Toplanma yerinde, İstanbul’da okuyan üniversiteli abiler ve ablalar karşıladı bizi. Çoğumuz belki de ilk kez İstanbul’a geliyorduk. Hem heyecanlıydık hem de devrim ateşiyle doluyduk. Alana girdiğimde, o uzun yolculuğun tüm yorgunluğu gitti; yerini müthiş bir fiziksel ve ruhsal güç aldı.
O dönem iktidarda Milliyetçi Cephe Hükümeti vardı. 1961 Anayasası’nın getirdiği demokratik olanakların yavaş yavaş kısıtlandığı dönemin başlangıcıydı. Yaşadığım bölgede, ondan fazla işçi çalıştıran yaklaşık 50-80 civarında üretim tesisi vardı. İşçi sayısı arttıkça, işverenler sendikalaşmanın önünde engel oluşturmak için yerel siyaset aktörleriyle ittifak kurdular. Özellikle de, bugün olduğu gibi, CHP içinde çöreklenmiş bir yapı, emekçi halkın önünde engel konumundaydı. Yine bugün olduğu gibi, gençlik hareketi dalga dalga yayılmaktaydı. İşte bu koşullarda, bir lise öğrencisi olarak 1 Mayıs’taydım.
1976-1977 eğitim-öğretim döneminde mezun oldum. Önümde iki seçenek vardı: Ya sınavlarda başarılı olup üniversiteye gidecektim ya da işçi olup sınıf mücadelesi içinde yer alacaktım. İşçi olmayı tercih ettim. Liseyi bitirir bitirmez bir fabrikada beden işçisi olarak işe başladım. O yıllarda sendikalaşmamış pek çok işyeri vardı. Bu işyerlerinde sendikal mücadeleyi geliştiren genç arkadaşlarla birlikte çalışmaya başladık. İşçilerin arasında bulunmak, gençlik hareketinden gelen bir lise........
© sendika.org
