menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devrimcilik dilde başlar, dille kurulur, dilde büyür…

13 17
11.09.2025

Prolog: Grup Yorum müziğimizin ekollerinden, devrimci politikanın ve ses hafızamızın yapı taşlarındandır. Tarihi boyunca tüm baskılara rağmen müziğini yapmaya devam eden Grup Yorum, 2016 yılından bu yana gri listeyle aranan, adalet mücadelesinde hapishanelerde yatan – ölen müzisyenleriyle gündeme geliyor. Bu satırları yazan kişi irili ufaklı Grup Yorum kampanyalarına katıldı, katılmaya devam edecektir… Bu yazıyı, bu dış sesle okuyun.

İki gündür Grup Yorum’un Manifest Müzik Grubu üyelerinin kovuşturma-soruşturma süreçleri sonrası yaptığı açıklama konuşuluyor, üzerine yazılıp çiziliyor. Marksist terminolojide yerini Adorno’nun ‘Kültür Endüstrisi’ kavramından alan bakış, onlarca yıldır müzik ve kültüre dair her türlü yaklaşımın, anlama çabasının çoğunlukla ölçeği oldu. Hala öyle değerlendiren çeşitli sol kesimler var.

Adorno, neredeyse bant usulü (fordist) örgütlenmiş bir fabrika gibi, kültür üretiminin de (özellikle müzik endüstrisinin) başından sonuna sermaye için yapılandırıldığı, bütün üretimlerin birbirinin benzeri olduğu, tekrara dayalı olduğu, batı müziği (klasik müzik) dışında kalan her müziğin buna dahil olduğu üzerinden temel bir kaide kurar. Yozlaşmayı müzikal anlamda buralarda arar. Konu uzun, uzatmayalım…

Geçenlerde popüler bir müzik grubu verdikleri konser sonrası gözaltına alındı. Manifest müzik grubu neden gözaltına alındı? Etek boylarının kısalığından mı, danslarından mı, yoksa müziklerindeki ‘yozlaştırıcı’ unsurlardan dolayı mı?

Sonradan öğrendik ki asıl neden, konser esnasında izleyici kitlenin müzik ritminde attıkları ‘hak – hukuk – adalet’ sloganları ve sahnedeki grubun danslarıyla onlara eşlik etmesiymiş.

Ne müziklerindeki anlamsızlıklar, boşluklar, ne danslarındaki, kıyafetlerindeki teşhircilik mesele değil kısacası. Konu iktidarın hoşnut olmadığı sloganların atılmasıymış. Doğal olarak aklı selim şu soruları sordu; ‘yakın zamanda Türkiye’de konser veren Jeniffer Lopez’in giydiği kıyafete, yaptığı dansa neden ses çıkarılmadı da şimdi Manifest’e bu yapılıyor?’ Haklı soru. Aynı soru Türkiyeli kimi sanatçılara kadar........

© sendika.org