Şehit dernekleri Öcalan'a umut hakkı meselesinde neden susuyor?
Bazı şehit dernekleri İmralı’daki karanlık pazarlığı, daha ne kadar görmezden gelecekler? Bunu gerçekten bilmiyoruz.
Bu sessizliği de, çok doğru bulmuyoruz. Ben şehit yakınıyım ve ben bunu kendi adıma büyük bir gururla söylüyorum. Bu süreç susma ve sessiz kalma süreci değildir. Aksi takdirde şehitlerimiz yakamıza yapışacaktır.
Ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğünün çok kıymetli olduğunu biliyorum. Bu uğurda verdiğimiz şehitlerimizin, gözlerinin üzerimizde olduğunun hiç bir zaman unutulmaması gerektiğine inanıyorum. İsteyen beni dokuz köyden kovabilir. Gerçekleri susarak ya da korkarak hiç kimse değiştiremez.
Ben biliyorum ki, hiç bir şehit yakını İmralı'daki bu yeni sürece bu iki yüzlülüğe asla onay vermiyor! Buna rağmen bu süreç devam ettiriliyor. Şehit yakınları bu sürecin doğru bir süreç olmadığını, korkusuzca ve dürüstçe ifade ediyor. Hiç kimse bu sürecin adını bile doğru dürüst açıklamıyor. Biz yaparsak doğru yaparız, ben bilirim dayatması ve algısı ile hareket ediliyor. Süreci sorgulamak, gerçekten yasak bir bölgeye girmek gibi görünüyor. Ama şehit aileleri bu süreci birileri istemese bile, ısrarla sorguluyor. Çünkü şehit yakınları ödenen en ağır bedelin kendi canları olduğunu biliyor.
Hangi şehit annesi, hangi şehit babası, hangi şehit eşi, hangi şehit çocuğu, hangi şehit kardeşi, bebek katili İmralı canisi Abdullah Öcalan istiyor diye aziz şehidinin, şehidimizin, şehitlerimizin kanını bağışlar?
Yok böyle bir ihanet, yok böyle bir vefasızlık! Hiç bir şehit yakını da hiç kimseye böyle bir yetki vermemiştir, vermeyecektir. Her nedense bu yetkinin sahibi şehit aileleri görünmüyor. Buna........
© Samsun Kent Haber
