Birkaç saat içinde
Hayatın altüst olabilir.
Allah korusun, bir deprem saniyeler içinde her şeyini alabilir. Canını da almadıysa tabi. Bir savaş hali, bir yangın, bir sel, bir salgın hastalık veya bir finansal çöküş…
Neler oldu şu son beş senede… Hayatı günlük akışında idame ettirmeye çalışırken aniden ortaya çıkan makro olaylar, felaketler, afetler. Bir de mikro olaylar var tabi. Özel bir sağlık durumu, ailesel konular veya ani gelen bir kaza. “Olmaz olmaz” dememeli, her şey olabilir diye düşünüp risklerini yönetmeye yeterli vakit ayırmalı diye düşünürüm hep. Ama hiç beklemediğin yerden gelir genelde.
Trump Bey’in 2 Nisan’da buyurduğu “tarifeler” de yukarıda saydıklarım gibi bir doğal afet kategorisine girebilir. Hayatın akışı içerisinde olmayan, aniden patlayan bir fırtına. Bizim bildiğimiz tarife sadece Şehir Hatları’nın bastığı çok sayfalı, anlaşılması için matematik zekaya sahip olmayı gerektiren tarifelerdi. Şimdi karalar bağlayıp ABD’nin gümrük tarifelerini takip eder olduk!
Kapitalizmin vatanı ABD’nin herhangi bir geçiş dönemi dahi tanımadan koruma duvarlarını örmesi 1990’dan bu yana bildiğimiz küreselleşme düzeninin sonunu getirecek. Gerçi Trump bunu yapacağını seçim kampanyasında söylemiş idi; ancak şimdi deniliyor ki şu tarifeleri eğer bir gün önce ilan etse idi 1 Nisan şakası zannedip kimse ciddiye almayacak idi. O nedenle, 2 Nisan’ı tercih etmişler! O kadar şoke oldu piyasalar yani...
Meselenin arka planına birlikte bakalım:
Halihazırdaki küresel ekonomik düzenin temel taşları II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra ABD tarafından Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası, IMF, çok uluslu şirketler vb. küresel kurumlar eliyle ve NATO gözetiminde döşenmiş idi. 1971 yılında doların altın standardından çıkması ve 1973’teki OPEC krizi sonrasında ortaya çıkan petrodolarlar küresel bir rezerv para havuzu yaratmış, bu da ABD dışındaki yatırımların temel........
© Şalom
