Sevgiyi kalbin üstünde taşıyan Ribi İsak Haleva
Mayıs ayı bizim ailede duygusal bir aydır. Mayıs, hem yaş günleri kutlamaları bol, hem de anma ve biraz da hüzün ayı da sayılabilir. Aslında yaşam da öyle değil midir? Bazen neşe, bazen hüzün.
Mayısın ilk haftası, 1947 yılından beri Paris’te yaşayan babamın ablası; halam Susie 100 yaşına girdi. Yıllar geçmesine rağmen muhteşem bir İstanbul Türkçesi konuşan ve hayata her daim nükteli bir bakışla yaklaşan halam “Ne korkunç 100 yaşında olmuş olamam, 96 değil miyim” diyerek hiçbir bir kutlama istemedi. Hakikaten de 96 yaşını kutladığımızdan beri artık hep ek yaş saymayı bıraktı. Bu isteğini bilmemize rağmen tabii ki ona sürpriz yaparak yeni yaşını bazı aile dostları ve komşularıyla kutladık. Birkaç hafta sonra hâlâ bir genç kız yüreğine sahip olan annemin de yaş günü vardı. İşte bu neşeli günlerden sonra, yine aynı ayda artık aramızda olmayanları andık. Bazı insanlar hayatımızdan ayrıldığında, geride bıraktıkları sayısız anı ve özlemle birlikte bizlerde derin bir boşluk bırakır. Değerli Hahambaşımız Ribi Haleva toplumda olduğu gibi, her tanıdığı insanın yüreğinde önemli bir yer tutuyordu; onun fikirleri, görüşleri ve hayata dair tutumu birçok insana ilham vermiştir.
28 Mayıs akşamı, birinci cildi ‘Sevgi ve Hoşgörüye Adanmış bir Ömür’ ile ikinci cildi ‘Hayata Dair’ başlıklı, Rav İsak........
© Şalom
