Hz. Musa ve Hızır’ın (as) kıssasında işari manalar
1) Öyle görülüyor ki, Hz. Musa ve Hızır’ın kıssasının temelinde, bir soru üzerine Musa’nın ilmi Allah’a değil de kendi nefsine nispet etmesi yatıyor. Bu yüzden İmam Buharî de, Musa’nın hikâyesini nakleden hadisi zikrederken, ((بَابُ مَا يُسْتَحَبُّ لِلْعَالِمِ إِذَا سُئِلَ: أَيُّ النَّاسِ أَعْلَمُ؟ فَيَكِلُ العِلْمَ إِلَى اللَّهِ) “Âlime ‘İnsanların en bilgini kimdir?’ diye sorulduğunda, ilmi Allah’a havale etmesinin [tevazu göstermesinin] müstehap olduğuna dair bab” şeklinde bir bab oluşturmuştur.
2) Kıssanın başlangıcı da çok şaşırtıcıdır. Çünkü Musa yardımcısı Yuşâ b. Nûn’la oturup konuşurken kıssa başlıyor. Ancak: Bunlar nereden geliyorlardı, nereye gidiyorlardı ve Musa neden kavmini terk etmişti? Bu soruların cevabı bilinmiyor. Şu var ki, Musa’nın ilmi Allah’a isnat etmemesiyle başlayan bu süreç önemli bir hakikati de ortaya koyuyor: O da şudur: Peygamberlerin Allah yanındaki makamları o kadar yücedir ki, bir hatadan dolayı onları o makamdan indirmiyor.
3) Allah’ın, “Ey Musa, senden daha âlim birisi vardır, git onu bul” emrine karşı, “Allah’ım, onu bulmanın yolu nedir?” diyerek ilim öğrenmeye istekli olması ve tevazu göstermesi bir peygamber ahlakıdır. Başka bir ifadeyle Musa, “Benden daha âlim olacak bu adam da kim?” deyip Kabil gibi hasetlik yapmamış, bir peygambere yakışanı yapmıştır. Çünkü Musa, hem Allah’ın kendisiyle konuştuğu bir elçi [Kelîmu’lllah], hem âlim, hem şeriata hâkim bir peygamber iken, ilmen kendisinden daha aşağı olan birisinden ders almaya gidiyor. Yapılan rivayetlere göre Hz. Ömer b. Abdülaziz ve Ş’abî’nin,( لَا أَدْرِي نِصْفُ اْلعِلْمِ) “Bilmiyorum demek ilmin yarısıdır” demeleri, ilim erbabının tevazu göstermeleri gerektiğine işaret ediyor.
4) Hz. Musa’nın ilim tahsil etmek için belli bir süreliğine kavminden ayrılması ve mutat işlerini bırakması, ilme verilen önemi ortaya koymaktadır. Üstelik yardımcı ve öğrencisi sayılan Yuşâ b. Nûn’un yanında öğrencilik yapmaya başlaması Musa’nın gururunu incitmiyor. Diğer taraftan Hızır Musa’ya, “Sen öyle bir ilme sahipsin ki, ben onun bilmiyorum, ben de öyle bir ilme sahibim ki sen onun bilmiyorsun” demesi Musa’da herhangi bir tereddüt oluşturmuyor.
5) Hz. Musa ve yardımcısı Yuşâ b. Nûn ilim öğrenmek için yola çıktılar. Fakat büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kaldılar, o da unutkanlık.........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon