Tayinat
Bu yazımız Bediüzzaman Hazretleri’nin tesis etmiş olduğu hizmet düsturlarında mühim bir tabir olan Tayinat’ın ne olduğu hakkındadır.
Tayinat; Üstâd’ın kendi geçiminde ayrılan, asgari ve zarurî günlük nafaka payını ifade eder. Bu kavram, yalnızca bir geçim meselesi değil; Üstâd’ın bütün hayatına damgasını vuran istiğna ve iktisat mesleğinin bir tezahürüdür. Âdetâ dervişlikteki bir lokma bir hırka terimlerinin ete kemiğe bürünmüş halini ifade etmektedir.
“Üstâd'ın 1953'lerden sonraki vasiyetnameleri, daha çok -Vefatından sonra- kendi tarzının muhafazası, yani hizmet şeklinin sevk ve idaresi ile ilgili tarzının muhafazası cihetinde sudûr etmiştir. Yani Risale-i Nur hizmetinde, neşriyatında ve en mühimmi de hayatını Nur hizmetine vakf eden talebelerinin tayinat işlerinin yerli yerince verilmesi işinde çok ısrarlı şekilde vasiyetler etmiştir.”[1]
Tayinat, Üstâd’ın geçiminde ayrılan günlük nafakadır.
Emirdağ Lâhikası’nda, Üstâd Hazretleri “tayinat” tabirini bizzat açıklamakta ve kendi hayatında bunun nasıl tahakkuk ettiğini şu şekilde beyan etmektedir:
“Bu vasiyetname benden sonra bâki kalan tayinat içinde de konulsun, tâ ki bazı insafsız insanlar ‘Bu Said günde beş-on kuruşla yaşadığı ve kimseden para almadığı halde, şimdiki mirası yüzer lira görünüyor, nerede buldu?’ dememek için bu Hakikati izhar etmek münasib olur."[2]
“Bu vasiyetname kuvvetli tahmin ile 1959 yılı içerisinde yazılmış olsa gerek. Yine tayinat ve neşriyat işine ve kendi hizmet tarzının muhafaza edilmesine ehemmiyet veriyor ve onu vasiyet ediyor.”[3]
Hatta yanında kalan Bayram Yüksel ve Abdullah Yeğin gibi ağabeylere de günlük olarak tayinat vermekteydi bu tayinat güncel rakamlarla 15 TL gibi bir rakama tekabül ediyor bugün. Bu tayinatı verirken de 'Bu parayı benim anamın, babamın, bütün akraba-ı taallûkatımın zekât, fitre ve sadakası olarak sana veriyorum.' Şeklinde sözlü olarak da ifade ettiğini yakın talebelerinden işitmiştim.
2005 senesinde Isparta Sav Kasabası’nda Merhum ve Muazzez Mustafa Sungur Ağabey’imin tayinat dağıtımında şahit oldum.
Üzerinde ismi yazılı kişinin eline zarfı Sungur abi uzatırken karşı taraf zarfı eş zamanlı tutuyor ve Sungur abi “Üstâd’ın zekâtı, sadakası, teberrükünü üstâd namına veriyorum” sözünü işittim. Alan kişi de sözleri tekrar edip kabul ediyorum şeklinde tayinatı alıyordu. Hatta o zaman bir tane de fotoğrafını çekmiştim Sungur Ağabeyimin. Bu tayinat meselesi bir teberrüktür bir bereket sebebidir yoksa herkes bilir ki az miktarda olan bu para bir geçim sebebi veya geçinebilecek bir miktar değildir. Sungur Ağabeyle........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein