Kendi Fikrini ‘Kur'ân Böyle Diyor’ Diyerek Dayatmak!
Zamanımızda bazı kimseler, kendi anlayışını "Kur’ân böyle diyor" diyerek meşrulaştırmaya çalışıyor. Bunu da insanlara dayatıyor. Hâlbuki Kur’ân’ı anlamak, hevâ ve heveslerimizin oyuncağı olacak kadar basit bir mesele değildir. Ancak "Kur'ân böyle diyor" diye söylediği, o âyetin meâlinden o kişinin anladığıdır; yoksa bizâtihî Kur'ân değildir.
"Kim bilgisi olmadığı halde Kur’ân’la ilgili söz söylerse/Kur’ân’ı tefsîr ederse, ateşteki/cehennemdeki yerine hazırlansın." (Tirmizî, Tefsîr, 1) hadîsindeki terhîb/sakındırma daima aklımızda olmalıdır.
Benzer başka bir hadîs de şu şekildedir; "Kim de (bilgisi olmadığı hâlde) kendi görüşüne/fikrine dayanarak Kur’ân’la ilgili söz söylerse/Kur’ân’ı tefsîr ederse, o konuda isabet etse bile hata etmiş olur." (Ebû Dâvûd, İlim, 5)
Kur'ân Meâli, bir kimseyi Kur'ân hakkında muhtasar/ana hatlarıyla bilgi sahibi edebilir. Ama meâl okuyup ahkâm kesmeye kalkarsa cinâyet eder, haddinden tecâvüz eder/haddini aşar.
Meşhur bir söz vardır ki; "Müçtehidlerin mezhebi; Kur'ân, Sünnet, İcma ve Kıyas'tır. Yani müçtehid bu 4'üne göre hüküm çıkarabilir. Avamın mezhebi ise müctehidin mezhebidir. Yani tabi oldukları müçtehidin istinbatları, içtihadları ve fetvalarıdır."
Bu sebeple bir tane âyet meâli okuyup ardından "Bu âyet ile bu bahis ya da bu hadîs rivayeti çelişiyor" demek ancak câhillerin yapacağı bir iştir. Müslüman ve insaflı olanlar ise "Benim bu âyetten anladığım mânâ........© Risale Haber
