menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ah Murphy, vah Murphy!

14 0
09.09.2025

Yıllar öncesinden bir ses, bir değerli sima, Bilişim Teknolojileri uzmanı Züleyha öğretmenim sağ olsun, ne güzel anlatmış:

“Murpy der ki ‘Eğer işlerin ters gitme ihtimali varsa kesinlikle en olmadık zamanda ters gitmeye başlar…’

Öyle bir durumla karşılaştığı zaman, isterse iradesi çelik gibi olsun, insan genellikle umutsuzluğa kapılır, stres yüklenir, üzülür ve bir biçimde motivasyonu düşer. Dediğim gibi ‘genellikle’ böyledir, herkes aynı tepkiyi vermeyebilir. Hatta belleklerimizde aksini başarıp kahramanlaşmış istisnalar illaki vardır.

Ama acaba bu, kader midir?

İşte onu da yine ‘değerli istisnalara’ bakarak söyleyebiliyoruz: Hayır, bu kader değildir!

Bakınız mesela; Çin’de yetişen bambu ağacının önce tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir. Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir...

Fakat, inatçı tohum o yılda da filiz vermez…

Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda bambuya yine su ve gübre vermeye devam ederler. Nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar; altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır ki bu neredeyse dört katlı bir binanın yüksekliğine denktir.

Bir bakıma işler son anda tersine dönüverir.

Olumlu anlamda tabii.

Şimdi asıl soru şu:

Çin’in o ünlü bambu ağacı, 27 metre boyuna altı hafta da mı yoksa beş yılda mı ulaşmıştır?

Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum, beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edilebilir miydi?

Toprağa atılan tohuma belli aralıklarla ve özenle suyunun verilmesi,........

© Pusula Gazetesi