Fesih ve Fırsat: PKK’sız Ortadoğu’da Yön Arayışı
PKK’nın, örgütün feshedildiğini ve silahlı mücadeleyi sona erdirdiğini açıklaması, Türkiye kadar bölge ülkelerinin de gündeminde. PKK’nın Türkiye, İran ve Suriye dışında varlık gösterdiği Irak ise örgütün temel konuşlanma alanı olması hasebiyle spotların doğal olarak yoğunlaştığı yer.
- MEHMET ALACA
- 13 Mayıs 2025
Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla 5-7 Mayıs’ta kongresini toplayan PKK’nın, örgütün feshedildiğini ve silahlı mücadeleyi sona erdirdiğini açıklaması, Türkiye kadar bölge ülkelerinin de gündeminde. PKK’nın Türkiye, İran ve Suriye dışında varlık gösterdiği Irak ise örgütün temel konuşlanma alanı olması hasebiyle spotların doğal olarak yoğunlaştığı yer.
Türkiye-Irak ilişkilerinde en büyük sorunsallardan biri olan PKK dosyası için çözüm ufukta belirirken, örgütün 1990’lardan bu yana Irak’ın kuzeyinde kullandığı ana karargâhı Kandil’in ve PKK’lıların geleceği tartışmaların merkezinde yer alıyor. Ancak yıllardır Ankara-Erbil-Bağdat hattındaki sorunlu dosyalardan birinin kapanacak olması, ilişkilerde yeni sayfa aralayacak.
Ankara-Bağdat Arasında PKK Karşıtı Yakınlaşmadan Fesih Kararına
PKK’nın fesih kararının, Türkiye’deki demokratik süreçlerin yanı sıra Irak, Suriye ve İran’ın jeopolitiğini dönüştürücü etkileri de olabilir. Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye saldırılarıyla başlayan jeopolitik kırılma, domino etkisiyle Suriye’de güç değişimi sağlarken, İran’ın bölgedeki vekil güçlerini etkisizleştirdi. Ankara, bu jeopolitik kırılmayı faydaya çevirerek neredeyse 40 yıldır mücadele ettiği PKK ile müzakere zemini yakaladı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan PKK’yı feshedip gelip parlamentoda konuşsun” çıkışıyla hızlanan süreç, Irak ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimini (IKBY) artık daha yakından ilgilendiriyor.
Irak hükümeti geleneksel olarak Türkiye’ye saldırılar düzenleyen PKK’nın faaliyetlerini kendi meselesi olarak görmekten kaçınarak örgütün Erbil ile Ankara’nın sorunu olduğunu öne sürüyordu. Ankara, ciddi rahatsızlık duyduğu bu yaklaşım karşısında örgüte yönelik Irak toprakları içerisinde son yıllarda yoğunlaşan operasyonlar düzenleyerek Bağdat’ın ve özellikle İran’a yakın Iraklı milis grupların öfkesini çekiyordu.
Özellikle 2019’dan sonra benimsenen “terörü kaynağında yok etme” doktrini çerçevesinde Irak topraklarında onlarca üssün yanı sıra Süleymaniye ve Sincar’a uzanan hava operasyonları Irak’ta “egemenlik ihlali” olarak yorumlanıyordu. Öyle ki Şii lider Mukteda es-Sadr ve İran’a yakın bazı Haşdi Şaabi liderleri Türk askerî varlığını “işgal” olarak tanımlamıştı.
Neyse ki Türkiye’nin hem Bağdat hükümeti hem de İran yanlısı milis grupların egemen olduğu Haşdi Şaabi ile son dönemde geliştirdiği anlayış birliği Irak’ın PKK konusunda farkındalığını artırdı. Ankara’nın ikili ilişkilerin zarar görmesi pahasına yürüttüğü “inatçı diplomasi” Bağdat’ın geçen yıl örgütü “yasaklı” listesine almasıyla sonuçlandı. Örgütün fesih kararının, Ankara-Bağdat hattında giderek yakınlaşan PKK karşıtı tutumun ardından gelmesi de dikkat çekici.
PKK’nın Feshi, İran’ın Türkiye Karşıtı Elini Zayıflatabilir
Buna rağmen PKK’nın Haşdi Şaabi ile Sincar gibi bölgelerde bağının olması da Ankara ile ilişkilerde çıkmaza yol açıyor. Fesih kararı, bu nedenle Ankara’nın milis grubuyla ilişkilerindeki riskli alanlardan birinin ortadan kalkması söz konusu olabilir. He ne kadar 2020’de Birleşmiş Milletler arabuluculuğunda imzalanan ancak uygulamaya geçirilemeyen PKK’nın bölgeden çıkarılmasını öngören Sincar mutabakatının hızlandırılmasının gündeme daha güçlü şekilde gelmesi beklense de örgütün burada Haşdi Şaabi şemsiyesi altında ve yerel yapılanmalarıyla varlığını sürdürmeye çalışması olası.
Öte yandan, PKK’nın İran ile taktik ilişkileri de özellikle Ankara-Tahran bölgesel rekabetinin en yoğun yaşandığı alanlardan biri olan Irak’ta yeni dönemde Tahran’ın araçsallaştıracağı angajmanlarını azaltabilir. Silahsızlanma süreci başarılı olursa, İran’ın Irak’taki etkisinden rahatsız olmanın yanı sıra belirli grup ve aktörleri kendisine karşı kullandığını düşünen Türkiye açısından gerilim alanlarından en azından biri azalacak.
İran yanlısı aktörlerin Ankara’ya karşı kullandığı kartın yokluğu, Ankara’nın Bağdat ve IKBY siyasetinin yanı sıra kamuoyunda da elini güçlendirebilir. Özellikle son........
© Perspektif
