Avrupa Zor Durumda
15’inci yüzyıldan 20’nci yüzyıla kadar Avrupalı ülkeler, dünyaya egemendi. Coğrafi keşiflerden, ticaretin yaygınlaşmasına, sanayi devrimine kadar bütün önemli adımlar Avrupalılarca atıldı. Buluşların neredeyse tamamı Avrupa’da yapıldı. Avrupalılar, dünyanın her köşesinde koloniler kurmuşlar, sömürge imparatorlukları oluşturmuşlardı. 20’nci yüzyılda bu görünüm değişmeye başladı. İki dünya savaşı Avrupa’yı darmadağın etti.
Özellikle İkinci Dünya Savaşı Avrupa’yı yanmış, yıkılmış bir kıta haline getirmişti. Hitler’in uçaklarla bombalayabildiği İngiltere bile feci durumdaydı. Gerek ABD’nin Marshall yardımları gerekse IMF ve Dünya Bankası’nın (IBRD) destekleriyle Avrupa, kısa sayılacak bir sürede yeniden yapılanmayı ve yeniden ekonomik güç haline gelmeyi başardı. Bu sefer de İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya’nın hızla gelişmesi Avrupalı ülkeler için yeni bir tehdit oluşturmaya başlamıştı. Avrupalılar, bir araya gelerek bir birlik içinde toplanmalarının kendilerini daha güçlü kılacağı düşüncesinden hareketle Avrupa Birliği’ni kurdular. Bugün bu birliğin 27 üyesi bulunuyor. Bugüne kadar birlikten iki ülke ayrıldı: Grönland özerk bölgesi (1985) ve Birleşik Krallık (2020.)
Savaşların getirdiği yıkımlara karşın Avrupa Birliği, yirmi birinci yüzyıla girerken ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük gücü konumundaydı. Parası (euro) dolardan sonraki en güçlü rezerv para konumundaydı (bugün hala o konumdadır.) Avrupa’nın dünyanın ikinci büyük gücü konumu yüzyılın ilk çeyreğinde de devam etti. Ne var ki sahne yavaş yavaş uzak doğulularca ele geçirilmeye başlamıştı. Çin, epeyce geriden geldi ve Avrupa Birliğine yetişti. Önümüzdeki çeyrek yüzyılda Avrupa Birliğini geçecek ve ABD’yi yakalamaya gidecek.
Avrupa Birliği, bu meydan okumaya karşın hala çok büyük bir........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein