Gazetecilere kumpas, Medya kuruluşlarına tehdit!
Türkiye gibi demokrasi sancısı çeken ülkelerde gazetecilik her zaman zor olmuştur. Hakikatin ortaya çıkarılmasından, kamuoyuyla paylaşılmasına kadarki süreç yorucudur. Türkiye gibi ülkelerde bunun fiziksel ve psikolojik tahribatları olur. Yaklaşık 15 gün önce P24’teki röportajımızda gazeteciliğin hem ekonomik hem de siyasal baskılar nedeniyle “komada” olduğunu belirtmiştik. Bu tespiti bu işi hakkıyla yapmaya çalışan, hakikat derdi olan yüzlerce meslektaşımız da dile getirdi. Son süreçte gazetecilerin yaşadığı siyasi baskısı ise bu tespitle bizi bir kez daha yüzleştirdi.
19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik “yolsuzluk” ve “terör” operasyonuyla başlayan, Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla devam eden sokak eylemleri yaklaşık 10 gün boyunca aktif bir şekilde sürdü. Bu eylemlere öncülük eden ise –her ne kadar CHP ve diğer siyasi partiler çağrıcısı olsa da– üniversite öğrencileri oldu.
Başta İstanbul olmak üzere İzmir, Ankara, Antalya, Eskişehir ve birçok ilde üniversiteliler sokağa çıktı, İBB’ye ve İmamoğlu’na yönelik operasyona tepki gösterdi. Üniversite öğrencilerinin ekonomik ve siyasal olarak birikmiş öfkesi 19 Mart tarihinde İstanbul Üniversitesi Beyazıt kampüsündeki polis engelinin aşılmasıyla başka bir evreye geçti. Bu, gençlik mücadelesi açısından pozitif bir hareketti. Doğal olarak biz gazeteciler için de İBB’ye yönelik operasyon sonucu doğan, üniversite öğrencilerinin öncülük ettiği eylemleri takip etmek bir zorunluluktu.
Kolluk kuvvetleri hemen hemen her gün toplanan öğrencilere........
© P24
