Okumalar, değinmeler
Bir önceki yazının son cümlesi şuydu : “Haftaya, Nurdan Gürbilek, Kemalettin Tuğcu, Orhan Kemal, çocukluğumun hafızası… Ortaya karışık devam edeceğim.”
Sözümde duracağım. Fakat önce 1956 yılında yapılmış söyleşileri derleyen Yoksul Evler adlı bir kitaptan söz edeceğim. Daha doğrusu Sırma Köksal’ın K24kitap.org adresinde yeralan, “Yoksul Evler” adlı kitaba dair yazısından alıntı yapacağım :
“Kor Kitap’ın Yoksul Evler adıyla yayımladığı kitap, Orhan Kemal, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday, İsmet Yenisey ve Remzi Tozanoğlu’nun 1956 yılında yaptığı röportajlardan oluşuyor. Başta bulunan Demokrat Parti yoksulluğun adının anılmasını bile komünizm propagandası olarak yorumlayabileceği için Akşam gazetesinde bu adla değil de, “Çok Çocuklu Aileler” adıyla yayımlanıyor.
(…) Yoksul Evler, 1956 yılında, yayla gibi Amerikan arabalarının şenlendirdiği yeni açılan bulvarların, hâlâ şapkayla çıkıldığı söylenen Beyoğlu’nun, sahipleri düşkünleşince satılmış köşk bahçelerine zarif villaların kondurulduğu Kadıköy yakasının, baharlarda erguvanlara bakılmaya gidilen Boğaziçi’nin ardındaki İstanbul’u anlatıyor.” (Yoksul Evler, Derleyen: Turgut Çeviker, Kor Kitap, 2023)[1]
Kitabın girişinde Ayşe Buğra’nın kitabı ve dönemi anlaşılır kılan kıymetli bir ön yazısı var. (Bu vesile ile Ayşe Buğra Hanımefendi ve Osman Kavala Beyefendi’ye saygı, sevgi ile selam ederim.) Tadımlık alıntılıyorum:
“1950’ler, yoksulluktan söz etmenin çok kolay olmadığı bir dönem. Bu, anti-komünizmin, siyaseti ve fikir hayatını çok ciddi bir biçimde etkilediği, Lenin’e benzetilen resimler, orak çekice benzetilen şekiller gibi, “sefalet edebiyatı yapmak” suçlamasının da suçlananlar için ciddi sonuçlara yol açabileceği bir dönem.”
Ve bir detay:
“ … hastalıkla yoksulluğun özdeşleşmişliğinin başka bir tezahürünü, yoksulların yoksul olmayanlarda uyandırdıkları hastalık korkusunu da görüyoruz. Oktay Rifat’ın anlattığı, Mahmutpaşa’da Çorapçı Hanı’nda bobin sararak yedi nüfusa bakan on dört........
© P24
