Türkiye devletinden Türk devletine
Öyle anlıyoruz ki önümüzdeki aylarda yeni bir anayasa yapımını uzun uzun konuşacağız, tartışacağız.
Kötü bir Anayasamız var, son yirmi beş senedir yapılan değişiklikler kanımca bu Anayasanın kalitesini çok yükseltmedi, anayasa kitapçığını açtığınızda ilk sahifede “Kabul tarihi: 18.10.1982” yazıyor, bu kabul tarihi bile tek başına, metnin içeriğinden bağımsız olarak yine kanımca yeni bir anayasayı zorunlu kılıyor ama keşke bu yeni anayasa yapım sürecinin önünü bu kötü anayasayı bile uygulamayan hukuk dışı, illegal değil alegal bir zihniyet çekmiyor olsa idi.
Mevcut ve çok kötü Anayasanın dibacesinden son maddelerine kadar yazım üslubu aşırı siyasi, birileri kısmen haklı olarak anayasa metinlerinin zaten siyasi metinler olduğunu ve bunun yadırganmaması gerektiğini söyleyebilir ama bizim gibi ülkelerde anayasa metinlerinin yüzde yüz hukuk dili ve içeriği ile yazılması kanımca çok daha doğru olur, Anayasanın dili siyasileştiği ölçüde toplumun bütünün kucaklayıcı özelliği çok azalıyor ve anayasalar daha ilk günden tartışılır oluyor, oysa metne evrensel ilkelerle bezenmiş bir hukuk mutlak egemen olsa anayasaların kucaklayıcı niteliği, toplumsal uzlaşma çok artar.
Mevcut Anayasamızda ise siyasi dil mutlak egemen, hatta öyle egemen ki, ırkçı demeye dilim varmıyor ama çok tuhaf tabirler bilinçli-rastgele kullanılıyor.
Anayasanın birinci maddesi şöyle: “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir”.
Aynı Anayasanın 66. maddesi ise, vatandaşlık maddesi, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür” diye başlıyor.
Bir hukukçu, bir anayasa hukukçusu bize birinci maddedeki “Türkiye Devleti” ifadesinin 66. maddede neden ve nasıl “Türk Devletine” dönüştüğünü anlatsa çok sevinirim çünkü bu........
© P24
