CHP’nin bu “Terörsüz Türkiye Komisyonu” sürecine benim görebildiğim kadarıyla üç itirazı var: Komisyonun ismi, eşit temsiliyet ve karar alma sürecinde nitelikli çoğunluk konusu.

CHP’nin eşit temsiliyet talebi Meclis aritmetiği ile zaten çok uyumlu değildi, görebildiğim kadarıyla bu talepten vazgeçildi; diğer iki talep ise kanımca anlamlı talepler ama nitelikli çoğunluk meselesi aşağıda açacağım gerekçelerle şimdilik çok belirsiz, hatta sorunlu duruyor.

Komisyonun ismi konusu çok haklı bir talep, Anayasanın amir hükümlerine rağmen Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanmadığı bir ülkede terörle radikal mücadele zaten mümkün değildir, hukuk her şeyin başıdır, hukukun olmadığı bir yerde her melanet zaten mevcuttur, bir eksik, bir fazla, çok fark etmeyebilir, bu komisyona terörle mücadelede evrensel hukuk yöntemlerinin benimsendiği bir çerçeveyi çağrıştıracak bir isim bulunabilir.

CHP’nin bu Komisyon için kullandığı “Anayasa konusu gündeme gelirse biz yokuz, sadece yasa önerileri için oradayız” ifadesinde de sorunlar var, bu Komisyon zaten bağlayıcı karar alacak bir Komisyon değil, öneriler getirecek ama Kürt meselesi gündemde ise Anayasanın 7., 42., 66. ve 127. maddeleri tartışılmadan Kürt meselesine nasıl bir çözüm arayışı içinde olunabilir, benim anlamam çok mümkün değil.

İşin nihayetinde, bir “terörlü Türkiye” varsa bu bir neden değil, 42’nin, 66’nın sonucudur, bunu herkesin iyi görmesinin şart olduğunu........

© P24