urtarıcının canavar diktatöre dönüşmesi hikâyesi bu:

- Yönetimini kişi kültü etrafında şekillendirip yöneten…

- Uydurduğu yalanlar-entrikalar ile yıllarca iktidar koltuğundan kalkmayan…

- Soruşturmalar, işkenceler, tutuklamalar, hapisler ve kurşuna dizmelerle iktidarını korku nesnesine çeviren…

- Devlet terörizmi kullanarak muhaliflerini yok eden…

- İnsanların işletmelerini-fabrikalarını uydurduğu yasalarla ellerinden alan…

- Ülkesini soyan, paraya doymayan…

- Başta gazeteciler olmak üzere insanları susturan, sadece kendi yandaşlarını konuşturan ve onlara koltuklar bahşeden…

- Orduyu modernleştirerek komşu ülkelerle gerginlik yaşatan saldırgan… Vs. Vs.

Kimden bahsettiğimi tahmin etmişsinizdir:

Dominik Cumhuriyeti’ni otuz bir yıl yöneten diktatör Rafael Trujillo (1891-1961) ...

Halktaki ismi, “Teke” ...

Ki aslında yukarıdaki satırları yazan Nobel ödüllü edebiyatçı Mario Vargas Llosa idi…

Rafael Trujillo hakkındaki tarihi materyalleri yirmi yıl inceleyerek, 2000 yılında çıkardığı bu siyasi gerilim romanı, dilimize “Teke Şenliği” adıyla çevrildi...

Yukarıdaki satırları yazmamın sebebi, Llosa önceki gün hayata veda etti...

Edebiyatla başladım sürdüreyim:

Yıl, 1995.

Ece Ayhan arkadaşı Enis Batur’a ortak kitap yazma önerisinde bulundu:

“Kötülük üzerine antoloji/derleme hazırlayalım…”

Sağlığı engel çıkardı ve Batur’a mektup gönderdi:

- “Yaşasın kötülük! Ben bu halsizliğimle kötülük antolojisini derleyemeyeceğim. Sen derle! Tabii göze alabilirsen…”

Enis Batur sadece “Kötülük Üzerine Bir Deneme” başlıklı makale yazdı. Bunu........

© Nefes