AKP’yi “yıkacak” duygu
İstanbul depreminden sonra insanlarda yaşanılan ilk duygu kuşkusuz, korku/dehşet oldu...
Yakın çevrem ile konuşurken daha doğrusu deprem şikayetleri dinleyince şunu düşündüm:
İnfiale kapılan insanlarda acizliğin getirdiği aşağılanma duygusu yaşanıyor! Şöyle açayım:
Sürekli deprem gerçeğiyle yaşıyoruz, devlet/siyasi iktidarlar söz veriyor ve hiçbir şey yapmıyor.
İnsanlar ile alay ediliyor sanki; iktidarın başı deprem merkezlerine gidip poz veriyor. Ya sonra? Arkası hiç gelmiyor… Bu kaçıncı?
İnsanlar kendilerinin yok sayıldığını düşünüyor, hınç duyuyor. Halk kendini aşağılanmış sayarken diğer yanda yaşadığı ne; “siyasi iktidarın başına ve manevi değerlere hakaret ettin/aşağıladın, hadi hapse!”
Bu arada ağızlarındaki azarlama hız kesmiyor, tepeden bakma, kibir hiç eksik olmuyor. Kendi düşüncesi dışında tek söz duymak istemiyor.
Görevlerini hatırlamıyorlar; hani nerede, çeyrek asırdır deprem için yaptıkları? Fos.
Sanırım kendilerini bunca yıl hangi duygunun iktidarda tuttuğunu unuttular: Aşağılandığını düşünen insanlar yığın yığın AKP’ye gitti. Çünkü aşağılanma duygusu, intikam arzusunu ortaya çıkarır…
Bugün dünkü o duygusal hava esiyor; aşağılandığını/onurlarının kırıldığını düşünenler, iktidara öfke duyarak akın akın muhalefete yöneliyor. Hayatlarındaki iyi şeylerin yok olmasının sorumlusu olarak, iktidarı görüyorlar.
Tarihin yazdığı gibi; hayal kırıklığının yarattığı öfke, devrimleri tetikler.
Duygu, dış dünyadan gelen uyarılar ile olur.
Mesela bazı ülkelerde bazı........
© Nefes
