menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Netanyahu’nun telefonu, Talat’ın hafızası ve bitmeyen tiyatro

10 0
14.07.2025

Kıbrıs sorunu yalnızca Kıbrıslı Türklerin ya da Rumların değil, bölgesel çıkarların ve küresel güç hesaplarının merkezinde bir dosya. Ancak bu denklemde en fazla bedel ödeyen, hâlâ çözüm için masada kalmaya çalışan Kıbrıslı Türkler. Crans Montana’dan New York’a, Talat’ın iddialarından Netanyahu’nun gölgesine kadar her şey masada. Ama çözüm? Hâlâ meçhul.

Kıbrıs’ta çözüm artık şairlerin mısralarına, diplomatların notlarına ve gazetecilerin arşivlerine konu olacak kadar efsaneleşti. Ne zaman iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı çözüm hedefi biraz yaklaşsa, birileri “durun bakalım” diyerek ipleri çekiyor.
Mehmet Ali Talat’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamalar, bu dramatik döngüyü bir kez daha gözler önüne serdi. Talat’a göre 2017 Crans Montana zirvesi tam çözüme gidecekken, Rum lider Anastasiades bir gece yarısı valizini toplayıp helikopterle kasabayı terk etti. Neden mi? Çünkü Netanyahu telefon açmış:
“Sen zaten hükümetsin, niye Türklerle iktidarı, yetkiyi paylaşmaya çalışıyorsun?”
Bazıları bu anlatıya güldü, bazıları inanmadı, bazıları Talat’ı “komedi ödülüne layık” gördü. Ama mesele burada bitmiyor. Çünkü asıl komik olan, her çözüm ihtimalinin bir şekilde sabote edilmesi; trajik olan ise bedelini hâlâ Kıbrıslı Türklerin ödemesi.
Netanyahu gerçekten aramış mıdır?
Bu sorunun cevabını bilemeyiz. Ama şu kesin: Aramasına gerek yok. Crans Montana’da çöken masa, zaten Rum tarafının güç paylaşımına yanaşmaması nedeniyle devrilmişti. Türk tarafı tüm uluslararası platformların “son şans” dediği belgeleri imzalamaya, çok acı adımları atmaya hazırdı. Ama Rum liderlik, tıpkı Annan Planı’nda olduğu gibi, çözüm yerine “bekleyelim, daha iyisi gelir” anlayışını tercih etti.
İsrail’le yapılan enerji anlaşmaları, Doğu Akdeniz’deki ortaklıklar ve Türk tarafının devre dışı bırakılmak istenmesi dikkate alındığında, böyle bir “dost uyarısı” sadece mümkün değil, muhtemel görünüyor.
Diplomasi masası mı, dekorasyon eşyası mı?
BM’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Holguin’in kolaylaştırıcılığında yürütülen yeni inisiyatif, Mart 2025’te Cenevre’de başladı. Temmuz ortasında ise bu sürecin ikinci durağı olarak New York’ta bir araya geliniyor.........

© Muhalif