menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs Türkü iradesine sahip çıkmalıdır

7 0
27.04.2025

Dış müdahaleler, algı operasyonları ve iç çekişmelere rağmen, Kıbrıs Türk halkı kendi kaderine sahip çıkacak bilinç ve iradeye sahiptir. Olmalıdır.

Yusuf KANLI

Kıbrıs Türkü yine bir seçim dönemine girdi. Ama bu kez mesele sadece sandığa kimin ismini yazacağımız değil; irademize kimin ipotek koymaya çalıştığı ve bizim buna ne ölçüde direnebileceğimizdir.

Seçim atmosferi her zamanki gibi puslu.

Ankara’dan esen sıcak-soğuk rüzgarlar, aday işaret etmeler, kamuoyu yönlendirmeleri geçmişte de vardı, bugün daha da yoğun hissediliyor.

Ne yazık ki bu müdahaleler zamanla alışılmış, neredeyse normalleşmiş gibi görünüyor.

Ancak artık mesele sadece Türkiye’nin etkisiyle sınırlı da değil.

Son yıllarda Avrupa Birliği ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kaynaklı “beşinci kol” faaliyetleri adanın kuzeyinde sistemli bir şekilde yürütülüyor.

AB ve Rum vakıflarının fonlarıyla desteklenen sözde sivil toplum projeleri, kültürel etkinlikler ve medya çalışmaları,

Kıbrıs Türk halkının milli kimliğini aşındırmaya, Anavatan Türkiye ile olan gönül bağını gevşetmeye yönelik stratejik hamlelerdir.

Amaç açıktır: Kıbrıs Türkü’nü Türkiye’den koparmak, aidiyetsiz bir topluluğa dönüştürmek ve nihayetinde adayı Rum hâkimiyetine hazırlamak.

Tarih boyunca türlü baskılara ve oyunlara rağmen var olmayı başaran bir halk için bu senaryolar yeni değildir.

Ve geçmişte olduğu gibi, bugün de Kıbrıs Türk halkı, iradesine sahip çıkacak güce ve bilince sahiptir.

Elbette biz Kıbrıs Türkleri kendi içimizde sıkça tartışırız. Ağzımızı açtığımız anda birbirimize söylenmedik söz bırakmayız. İftirayı, hakareti, bağırmayı da bazen düşünce........

© Muhalif