menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Altın Yine Baş Tacı Olunca

11 0
16.10.2025

Uluslararası para sistemi, ticari ve mali işlemleri 1970 lerin başına kadar altın-döviz standardına göre sürdürdü. Bu standarda göre hükumetler, ulusal para birimlerini, parası altına sabitlenmiş bir dövize bağlar, rezerv hareketleri ve döviz kontrolleriyle bu değeri korurlardı. Bu aslında bir yarı altın standardı uygulamasıydı. 1970 lere kadar, dünyada, Dolar, İngiliz Poundu ve İsviçre Frank’ı merkezli para alanları vardı. 1971 de Bretton Wood sisteminin çökmesi ile ABD tek taraflı olarak, altını parasal araç olmaktan çıkardı, yani demonetize etti. Böylece hem ABD doları, hem de diğer anahtar para birimleri altından ayrılarak o tarihte hacmi bugüne göre bir hayli küçük olan piyasalarda, altınla beraber serbest dalgalanmaya başladı. O tarihte altın sistemi böylece kendiliğinden denemese bile, bir sistem çöküşü ile ilga oldu. Hemen her ülke altın döviz standardından uzaklaştı. Buna rağmen ülkeler, Merkez Bankaları kasalarında tuttukları rezervler arasında altın bulundurmayı sürdürdü. Aşağıdaki tablo bazı ülkelerin Merkez Bankalarındaki altın rezervlerini göstermekte:

Ülke (ton)

2016

2025 (Mart)

ABD

8134

8133

Almanya

3378

3350

Avro Alanı

505

507

Çin

1839

2289

G. Afrika

125

125

Rusya

1542

2330

S. Arabistan

323

323

Türkiye

442

635

Kaynak Latest Gold World Official Gold Reserves

Altın ve Sterilizasyon Politikası

Yaptırım altında para transferi zorlukları yaşayan ülkelerin dış ticaretlerini finanse etmek için sarrafiyeye başvurmaları, altının ödeme aracı olarak geri gelmesine neden olan başlıca etkenlerden. Savaş ve çatışmaların altına hücumu tetiklediği zaten malum. Ayrıca insanlar ulusal paralarına güvenmediklerinde tasarruflarını altın veya yabancı parayla tutmayı tercih ediyor. Aynı davranışının para otoritesi olan Merkez Bankaları tarafından gösterilmesi de, altının yeniden tahta çıkmasında bir başka etken........

© Muhalif