Yönetmekle mahvetmek arasında liderler dünyası
Birinci dünya savaşının “savaşın kazananı olmaz” sözünü onaylarcasına tahrip ettiği dünya, savaş sonrasında artık o eski dünya değildi. Hangi tarafta olduğuna bakılmaksızın kazananıyla kaybedeniyle tüm dünya insanları için artık en öncelikli ihtiyaç güvenlikti. Savaş sonrasının bu harap günlerinde halkların dünyasında demokrasi, insan hakları, özgürlükler gibi kavramların yeri veya önceliğinin olması beklenemezdi elbette. Bu iklimde savaşı ve sonuçlarını en derinden yaşayan ülkelerin halkları kendilerine güç ve güvenlik vadeden güçlü, aşırı milliyetçi ve soykırımı dahi meşru gören ırkçı diktatörler etrafında kenetlendiler.
Güçlü liderler ve milliyetçi söylemleri insanların kendini güvende hissedecekleri ve buna bağlı olarak ırklarının güçlü ve güvende olduğu bir dünya vaat ederken aslında bir başka felakete doğru yolculuğun kapılarını da aralıyordu. İkinci dünya........
© Muhalif
