menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Otokrasi ve Kleptokrasi Kültürü

6 0
11.01.2025

Ankara’da 2007 yılında (yani AKP iktidarının ilk döneminde) kurulmuş bir vakıf ve ona bağlı enstitü var. İsmi Yunus Emre Vakfı ve alt birimi Yunus Emre Enstitüsü. Vakfın kuruluş amaçlarına baktığımızda dünyaya Türk kültür, sanat, örf ve adetlerini tanıtmak olduğunu öğreniyoruz. Kurucusu olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi gösteriliyor. Vakfın Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olduğu kayıtlarda var. Mütevelli Heyet Başkanı Bakan Mehmet Nuri Ersoy. Bu vakfın dünyaya yayılmış sayısız enstitüleri var. Bakalım.

ABD Washington, Almanya Berlin-Köln, Avusturya Viyana, Endonezya Cakarta, Afganistan Kabil, Azerbaycan Bakü, Belçika Brüksel, İrlanda Dublin, Kanada Toronto, Japonya Tokyo, Çin Pekin... Böyle uzayıp gidiyor. Şimdiye kadar bu vakfın yurt dışında herhangi bir faaliyet gösterdiğini duymadık. Ama dünyanın dört bir yanında şubeleri olduğuna göre bunlara devletten oluk oluk para akıtılıyor demektir.

Derken geçtiğimiz günlerde bir skandal patlak verdi. Meğer üst düzey yetkilileri vakfı soyup soğana çevirmiş. Vakfın eski başkanı Şeref Ateş skandal ortaya çıkıp savcılık iddianame hazırlayınca kapağı yurt dışına atmış. OdaTv’nin haberine göre Şeref Ateş’i sekiz yıl başkanlık koltuğunda koruyup kollayan iki eski Turizm Bakanı Ömer Çelik’le Mahir Ünal’mış. Ben iddiaları yazıyorum. Kim kimi kollamış, onlar kendilerini bilir elbette.

İki başkan yardımcısından birisi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi Rahmi Göktaş’la MHP’nin sağı solu tehdit etmekle ünlü Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın oğlu Kutalmış Yalçın istifa etmişler. Haberlerden öğreniyoruz ki iki yıl önce iki vakıf çalışanı Almanya’ya 250 bin Euro sokmaya çalışırken........

© Muhalif