Lozan’ın Derin Sularında Fısıltılar: 600 Papazın Gizemi
Eski, ahşap bir gemi düşünün. Yıllardır denizlerde, fırtınalarla boğuşmuş, ama hala ayakta. Üzerinde taşıdığı yük, paha biçilmez bir hazine… Ama geminin gövdesinde çatlaklar var, su alıyor. Ve karanlık sularda, onu batırmak isteyen gölgeler dolaşıyor. İşte Türkiye’nin bugünkü hali, biraz da bu eski gemiye benziyor.
Üzerimize çöken kara bulutlar, sadece dışarıdan gelmiyor. İçeride de bir şeyler oluyor, derinden derine… Bir fısıltı dolaşıyor kulaktan kulağa, ama kimse ne olduğunu tam olarak anlamıyor. Sanki bir el, bizi büyük bir oyunun içine çekiyor.
Hatırlayın, daha birkaç ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in “vaat edilmiş topraklar” hayalinden bahsetmişti. Önce Filistin, Lübnan, sonra da Türkiye… “İç cephemizi sağlam tutalım” demişti, birlik olalım. Ama ne oldu? Tam tersi…
Sanki birileri, içerideki ateşi körüklemek için elinden geleni yapıyor. Siyasi kavgalar, tutuklamalar, susturulan sesler… Bir sis bombası atılmış gibi, gerçekleri görmemiz engelleniyor. İmamoğlu’nun diploması, tutuklanması, eylemler, gözaltılar… Hepsi birer perde, asıl büyük oyunu gizlemek için…
Yol Geçen Hanına Dönen Ülke
Erdoğan’ın sık sık söylediği bir söz var: “Çatladıkapı ülkesi değiliz, çadır devleti değiliz.” Peki, gerçekten öyle miyiz? Yoksa farkında olmadan, yavaş yavaş o hale mi........
© Mir'at Haber
