KUR’ÂN, İNSÂN DAĞI’NA İNMİŞTİR
KUR’ÂN, İNSÂN DAĞI’NA İNMİŞTİR
Misaller/temsiller, Kur’ân dilinin sıkça başvurduğu anlatım şekillerinden biridir. Bunlardan amaç, okuyanları düşünmeye sevk etmek ve ders almaya yöneltmektir. Aynı zamanda anlatılan gerçeği akla yakınlaştırmak, hayalle görünür hâle getirmek, yaşanır bir boyuta indirgemek, kısaca içselleştirmek gibi bir işlev de sağlarlar. Bazen de misaller/temsiller benzetme yoluyla bilinenden bilinmeyeni anlamaya bir köprü görevi görürler. Ama bu taşıyıcı/öğretici/yaklaştırıcı çerçeveye rağmen yine de insânların çoğu misaller ile anlatılmaya çalışan gerçeğin değil, misalin bizzat kendisi üzerinde takılıp kalırlar. Kur’ân bizimle hayatın dilini konuşur ve insânın gelişimi açısından her türlü örneği vermekten kaçınmaz. Bu gerçeklik Zümer/27. âyette şöyle anlatılır: “İşte Biz, bu Kur’ân’da üzerinde düşünsünler diye insânların önüne her türlü örnek olayı koyduk.”[1]
Haşr Sûresi’nin 21. âyeti de insânlara Kur’ân’ın bildirdiği hakîkatin derinliğini/azametini/sorumluluğunu/önemini anlatmak için bir misalle başlamakta ve şöyle söylemektedir: “Bu Kur’ân’ı bir dağa indirmiş olsaydık, dağın ezilip büzülerek Allah korkusuyla paramparça olduğunu görürdün. Ve işte bütün bu temsîlleri, belki düşünmeyi öğrenebilirler diye insânların önüne koyuyoruz.”[2]
Âyetin Kur’ân’da “heybetin, sağlamlığın, yüksekliğin, dengenin” sembolü olarak kullandığı “Dağ” motifi ile başlaması çok anlamlıdır. Çünkü dağ ile insân arasında tarih boyunca coğrafi gerçekliğinin yanında duygusal bir ilişki de her zaman olmuştur. Dini açıdan baktığımızda Hz. Âdem’e ilk rahmetin bir dağda inmiş olması, Hz. Mûsâ’nın bir dağda Rabb’inin tecellîsini yaşaması, Hz. İsâ’nın havarilerine en can alıcı tebliğlerini bir dağda yapması, Hz. Davud’un sesine yankılarıyla dağların katılması, Hz. Nûh’un gemisinin tufan sonrası yolculuğunu bir dağda noktalaması, yine Kur’ân’ın ilk âyetlerinin insânlık dünyâsına inişinin bir dağda gerçekleşmesi tesadüfü değildir.
Aslında âyette anlatılmak istenen; hakîkati inkâra şartlanmış olanların Kur’ân karşısındaki aymazlıklarına, katı kalpliliklerine, ciddiyetsizliklerine ve........





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d