Doğ Gönüllere Ey Nebi!
Doğmazdı kalbe iman, inmezdi arza Kur’an, Meçhul olurdu esmâ, Levlâke yâ Muhammed!
Âlemin zulümat ile dolduğu, ahir zamanın fitne ateşinin Cahiliyye Dönemi’yle yarıştığı böyle bir zamanda, ya Resulallah, kalbimize, hanelerimize, yurdumuza ve yuvalarımıza nurunla doğ!
Mevlid-i Nebi, sadece mevlidlerin okutulduğu ve birtakım mesajlarla geçiştirilecek bir gün değildir. Mevlid-i Nebi, Asr-ı Saadet’in nur ikliminin kararan gönüllere doğarak karanlıkları aydınlığa çevirmesidir. Asıl olan, bugünü “Kutlu Doğum mesajları hazırlama” günü olarak algılamak değil, bugünün verdiği mesajları anlamaktır.
Öncelikle, O’nun getirdiği mesajları güzel bir üslupla insanlar arasında yaymak için gayret etmek gerekir. Nitekim Peygamber Efendimiz bize bunu şöyle tavsiye etmektedir: “Benden bir ayet bile olsa insanlara ulaştırınız.” (Buhârî)
Resulullah’ı ve Kur’an’ı çözüm kaynağı kabul etmedikçe, ne kadar şatafatlı mevlid programları icra edilirse edilsin, faydadan hâlî olmasa da istenen amaca hizmet etmeyecektir. Yüce Allah şöyle buyurur: “Bir şey hakkında aranızda........© Milli Gazete
