Tağutlara Başkaldırmadan
Değirmen taşı gibi dönen dünyada
Acıyla tatlıyla geçti bir ömür
Beşikten mezara bir ömür boyu
Bir kefen uğrunda göçtü bu ömür.
Ne devlet der ne kral der ne de şah
Nice köşkler öğütür nice padişah
Çadırlarda, saraylarda gezerken
Bir kefen uğrunda geçti bu ömür.
Oslo’dan Asya’ya gezdim, dolaştım
Uçakla, trenle yolları aştım.
Görmedim bir yerde baki kalanı
Bir kefen uğrunda göçtü bu ömür.
Lale, sümbül, papatya ve gül derken
Ecel geldi çattı hiç beklemezken
Yaylakta kışlakta gezerken bu ten
Bir kefen uğrunda geçti bu ömür.
Helallerin hesabını tutmadan
Haramların azabını tatmadan
Soframızda balı yağa katmadan
Bir kefen uğrunda göçtü bu ömür.
Fani dünya dedik çok fena olduk
Ahiret yurduna eli boş dolduk
Bir güzel uğruna sarardık solduk
Bir kefen uğrunda geçti bu ömür.
Dünya hapishane, cennete perde
Mahkûmlar kavgaya girdi bu yerde
Derman arar iken düştük her........
© Milli Gazete
