menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İki ayrı hayat

11 0
10.06.2025

Siyasetin sorumsuz dili ve tavrı, birkaç oy ve siyasi rant uğruna toplumu her geçen gün daha da fazla kutuplaştırması, bu ülke insanını gerçekten de birbirine zıt ve düşman kamplara ayırdı. Bu ülkenin insanları, siyaset nedeniyle eşine, dostuna, komşusuna, iş arkadaşına, kendisi gibi düşünmeyen herkese öfkeyle, hınçla bakar hale geldi.

Farklı görüş ve düşüncelerin, farklı siyasi hareketlerin siyasette yer alması siyasetin doğasında olmasına rağmen, tek bir görüş haricindeki görüşlerin refüze dildiği, düşmanlaştırıldığı, hatta şeytanlaştırıldığı bir tuhaf, garip ve acayip atmosfere evrildi süreç.

İşin kötüsü, bu bölünmüşlük hali insanların görüş ve düşüncelerinden gündelik hayatlarına ve sürdükleri hayata kadar uzandı. Toplumun adeta bir karpuz gibi ikiye bölünmüş hali, ekonomik olarak da vatandaşlar arasında yaşanmaya başladı. Türkiye’de mahdut bir kesim her türlü sıkıntıdan, zorluktan azade, adeta “krizi fırsata çevirerek” pürüzsüz bir hayat yaşarken, “yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında” bir manzara arz ederlerken, Türkiye’nin büyük bölümü ise son 5-6 yıldır süren ekonomik buhranı iliklerine kadar hissediyor, bugüne dek yaşamadığı bir deneyimi yaşıyor, önemli bir kısmı “yaşamak” için değil de “hayatta kalmak” için mücadele ediyor.

Faizciler, rantiye, paradan para kazanalar, iktidara yakın kesimler bu “ak-kara” tablosunun “mutlu azınlık” tarafında yer alıyorlar. Hangi akla hizmetse ekonomik kriz olmadığını iddia edebilenlerin yegane........

© Milli Gazete