menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AK Parti Kongresi: Vefa mı, Liyakat mi?

10 12
previous day

Siyaset, denklemlerin sabit olmadığı, insan unsurunun ve konjonktürel gelişmelerin belirleyici olduğu bir alandır. İki kere ikinin her zaman dört etmediği bu alanda, vefa ile nitelik arasında sürekli bir denge arayışı yaşanır. Türkiye siyasetinin son çeyrek asrına damga vuran AK Parti, 23 Şubat’ta 8. Olağan Kongresi’ni gerçekleştirecek. Ancak bu kongre, önceki kongrelerden farklı olacak. Çünkü bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aday olacağı son seçim öncesinde yapılan son Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı olacak. Dolayısıyla, parti içinde pek çok isim bu süreçte yer almak için kıyasıya bir mücadele veriyor.

Peki, bu yarış siyaseti nasıl etkiliyor? Liyakat ve nitelik mi, yoksa konjonktürel süreçler ve vefa mı belirleyici olacak?

AK Parti, 23 yıllık siyasi tecrübesiyle birçok krizden ve dönüşüm sürecinden geçti. Ancak her dönüşüm, beraberinde bazı riskler de getirir. Bugün gelinen noktada, parti içinde görev almak isteyenlerin sayısının fazlalığı bir yandan siyasete olan ilgiyi gösterirken, diğer yandan nitelik meselesini yeniden gündeme getiriyor. Saha tecrübesi olmayan, teşkilat ve örgütlenmeyi bilmeyen, siyasetin temel dinamiklerine hâkim olmayan isimlerin merkez karar mekanizmasına dahil olması, siyasetin zemininde bir tür erozyona sebep olabilir.

Mevlana’nın şu sözü bu noktada oldukça manidardır:

“Her şeyi yerli yerine koymak, adalet; hak etmeyene makam vermek zulümdür.”

Bir siyasi partinin merkez karar organları, doğası gereği siyasi kimlik taşır. Ancak son yıllarda iş dünyasından gelen bazı isimlerin ya da sivil toplum temsilcilerinin doğrudan bu mekanizmalarda yer alması, siyasetin........

© Milat