menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kitap Molası 59; Düşüş

18 1
02.11.2025

Yükü paylaşmak yükün anlamını da paylaşmaktır (Düşüş, s. 121)

Louise Bourgeois modern sanatın anlamını yeni yollar bulmak zorunda olmamızla açıklar ve bu kesintisiz arayış sürecinin bir sonu olmayacağı için şanslı sayıldığının altını çizer. Galiba öykünün, günümüz edebiyatının en popüler türlerinin başında gelmesi sürekli yeni buluş ve oluşumlara kapı aralamasından kaynaklanıyor. Belki de pek çok öykünün birbirinin uzağına düşen bir içerik taşıdığını fark edebildiğim için son dönem okumalarımı ağırlıklı olarak öyküler şekillendiriyor, sıkıp yormuyor beni.

Şakir Kapcı Alvis’ten çıkan son öykü kitabı Düşüş’ü özenli bir notla göndermiş haneme, teşekkür ederim. Siyah bir arka fon üzerinde turuncu çizgilerin oluşturduğu düşünen adam silüetiyle karşılaşıyoruz eseri elimize aldığımızda. Kapak bilinçli bir tercihle mi yapılmış bilmemekle birlikte, düşmek ile düşünce arasındaki irtibatı vurgulaması açısından kıymetli. Yazarın eşine ithaf ettiği Düşüş 144 sayfa hacminde ve on yedi öyküye ev sahipliği yapıyor.

Kitabın ilk öyküsü “Ötekilerin Hikâyesi/Amerikalı” henüz içine girdiğimiz andan itibaren üç kitap çıkaran Kapcı’nın ilk öykü kitabından bu yana kat ettiği mesafeyi gösteriyor. Geçmişin gölgeleri olarak tasvir edilen anıların çam ağaçları altında insanın yüreğine sokulan sıcak dostlara teşbih edilmesi (s. 13), yaşam ve ölümün insan üzerinde, onu yakalayan ve terk eden bir tezatla somutlaştırılması (s. 14), yalnızlığın insanlar arasındaki benzerliğin tanımlayıcısı ve tamamlayıcısı kılınması (s. 17) öyküyü güzelleştiren unsurlar. Yüreğe aşina bir dost gibi gülümseyen cümleler sağlam: “Memleket dediğimiz, insana kimlik veren, doğduğu ve dokunarak büyüdüğü topraklardı. Kerpiç duvarlı ahşap evler, çocukken ellerini öptüğü dayılar, amcalar, omzuna dokunan teyzeler, hafızanın tortusunda saklanmış anılardı. Şehir ise, bütün bunları silmeye, insanı kendi çarkında eritmeye niyetli bir dev gibi karşımda duruyordu. Fabrika bacalarından sızan gri duman göğe........

© Milat