menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mânevi güç neden unutuluyor

26 0
yesterday

İslam ve insanlık tarihini incelediğimiz zaman net olarak görürüz ki, İslam ümmeti hep mana ile terakki etmiş. Mana ile huzur, güven ve esenliğe ulaşmış, mana ile aziz olmuştur. İslam’ın karşındaki güçler maddeye sarıldıkça sarılırken İslam ümmetinde ise önce mana sonra madde etkin olmuştur. İslam ümmeti manayı öne aldıkça yücelmiş, ilerlemiş, maddi olarak da terakki etmiştir. Ama manayı arka plana atıp ecnebiler gibi maddeyi mananın önüne aldıkça da gerilemiş, zelil olmuş ve derken şu andaki perişan hale gelmiştir. İslam ümmeti iki milyar ve dünya enerji kaynaklarının %’85’i ümmetin topraklarında. Her açıdan kendi kendine yetecek durumdadır. Ama işte İslam ümmetinin hali… İşgal, sömürü, katliam, kan, gözyaşı ve talan…

Firavn’a karşı Musa’nın (as) başarısında mananın gücü vardır. Nemrud’a karşı İbrahim’in başarısında yine mananın gücü vardır. Tâlût’un Câlût’a karşı zafer kazanmasında da yine net bir şekilde mananın gücü vardır. Kur'an bu kıssanın neticesini şöyle müjdelemektedir. “…Tâlût ve iman edenler beraberce ırmağı geçince: Bugün bizim Câlût'a ve askerlerine karşı koyacak hiç gücümüz yoktur, dediler. Ama Allah'ın huzuruna varacaklarına inananlar: Nice az sayıda bir birlik Allah'ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir, dediler. Câlût ve askerlerinin karşısına çıkınca da “Rabbimiz! Bizi sabırla donat, bize sebat ver ve inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!” diye niyazda bulundular. Derken, Allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Davud, Câlût’u öldürdü…” (Bakara 2/149-51)

Müfessirler, bu savaşta İslam ordusunun 300 kişi, küfür ordusunun ise 100 000 kişi olduğunu ifade etmektedirler. Ancak tarihteki birçok savaşta olduğu gibi zafer İslam’ın olmuştur. Sadece Resûlullah (sav) ve ashabı döneminde değil, Emeviler,........

© Milat