menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hakikatle yüzleşmek

13 0
yesterday

Bir çocuğun elinde kalem, noktaları birleştirirkenki o masum ısrar düşünceden çok keşfin ta kendisi. Başlangıçta kurallara sadık: “A”dan “B”ye düz çizgiler, titizlikle takip edilen yollar. Sonra aniden sınırlar bir oyun alanına dönüşüyor. Kâğıttaki fil veya zürafa, “canavar” olup çıkıveriyor. Bu çocukça isyan, insanın hakikatle olan ilişkisinin bir yansıması. Nedenler bazen mantığın izinde yürür, bazen hayalin kanatlarında uçar. Peki bir düşünceyi “doğru” ya da “yanlış” kılan nedir?

Nedenler hakikatin temelidir, ancak her temel sağlam değildir. Bir iddiayı desteklerken onu taşıyan zemini inşa ederler. Tıpkı bir köprünün ayakları gibi: Sağlam olmazsa en parlak fikirler bile çöker. Örneğin, “Siirtliler tefecidir” demek, tanıdığınız birkaç kişiyi işaret etmekle gerçek olmaz. Oysa çalışma saatlerinin düşüşüne dair istatistikler, köprünün ayaklarını betonlaştırır. İyi bir neden, iddiayla organik bir bağ kurar; duyguların sis perdesini değil, somut gerçekliğin ipuçlarını sunar. Karbon salınımını azaltmayı savunurken, “Öleceğiz!” diye haykırmak yerine, “Hava........

© Milat