Derinliklerindeki saklı sözler
Sözcüklerin, yürekten bir dokunuşla ve ustalıkla işlendiğinde nasıl da baş döndürücü bir kudrete kavuştuğuna tanık olmak, her defasında insanı alıp başka diyarlara götüren, nefes kesici bir serüvendir! Kelimeler ki, o sihirli varlıklar, algılarımızı yeniden şekillendirir, duygularımızı coşkun bir nehre dönüştürür ve anlayışın en sağlam köprülerini kurar; adeta görünmez birer sanatkâr gibi hayatlarımızın en ince kıvrımlarına sızarlar. İşte tam da bu yüzden, ifadenin her bir zerresine sinen o eşsiz ustalık, bir metni sıradan bir okumalık olmaktan çıkarıp, zihinlerde ve ruhlarda çağlayan, unutulmaz bir melodiye dönüştürme gücüne sahiptir. Bu melodi, okuyucuyu ilk andan itibaren sımsıkı sarmalayan, onu coşkuyla kanatlandıran ve satırlar arasında keyif dolu, umut vadeden bir yolculuğa çıkaran coşkulu bir davettir aslında. Çünkü hepimiz, giderek formüllerin ve ruhsuz ifadelerin gölgesinde kalan bir iletişim çağında, insanın kalbine dokunan, sahiciliğin sıcaklığını taşıyan ve özenle ilmek ilmek örülmüş bir anlatımın o eşsiz lezzetine hasretiz. Bir metnin, yazarının diline ne denli hakim olduğunu, kelimelerle nasıl da dans ettiğini hissettirmesi, o metne duyulan saygıyı ve hayranlığı adeta zirveye taşır. Bu, yalnızca bir sonuç değil, aynı zamanda yazma eyleminin kendisine duyulan derin bir aşkın ve ışık saçan bir titizliğin en parlak yansımasıdır.
Ve böylesi ışık saçan bir titizlikle örülmüş, gerçekten sürükleyici ve insanın içine işleyen bir yazının o büyülü sırrı, çoğu zaman gözle görülmeyen bir mimaride, sanki bir bahar sabahı gibi ferah ve kesintisiz bir anlatı akışında saklıdır. Okuyucuyu yormayan, onu tatlı bir girdap misali içine çeken, ruhu okşayan metinler, yapay desteklerin soğukluğuna asla ihtiyaç duymazlar. Ara başlıkların düşünceyi böldüğü, numaralandırmaların ya da madde işaretlerinin hayal gücünü kalıplara hapsettiği o katı yapılar yerine, düşüncelerin özgür bir kuş gibi kanatlanıp, bir nehir misali coşkuyla aktığı, birbirine sevgiyle bağlanmış cümlelerle örülü, ışıl ışıl bir bütünlük hayal edin! İşte bu tür bir yaklaşım, yazardan daha büyük bir maharet, adeta bir sihirbazlık talep eder; çünkü geçişleri ve argümanları doğrudan metnin canlı dokusuna işlemek, okuyucuyu kelimelerin o karşı konulmaz gücüyle, iyi yapılandırılmış........
© Milat
