Papa XIV. Leo’nun Türkiye Ziyaretinin Görünmeyen Stratejik Yönü
Hristiyan dünyasının ruhani lideri Papa’nın Türkiye’ye yaptığı ziyaret, diplomatik anlamda sıradan bir “görüşme” değildir.
Tarihin derinliklerinden gelen ve geçmişin günümüze etkilerini yapılandırmak isteyen bir anlam taşır.
İşte Papa XIV. Leo’nun son Türkiye ziyareti de bu derin anlamlar zincirinin yeni halkası. Ziyaret, yalnızca “dinler arası diyalog” veya “iyi niyet politikası” çerçevesiyle açıklanamayacak kadar güçlü anlam içeriyor. Bu sembollerin en büyüğü ise, çoğu zaman unutulan ama Vatikan için asla önemsiz olmayan bir tarihî gerçek: MS 325 İznik Konsülü.
İznik: Bir kararın değil, bir medeniyetin inşa edildiği yer
Bugün Vatikan’ın evrensel otoritesinin temelleri olarak kabul edilen birçok kilise doktrini, ilk kez Anadolu’nun kalbinde, İznik’te şekillendi. Hristiyanlığın resmi devlet dini olmasından çok önce, inanç–siyaset–hukuk üçgeninin sınırları burada çizildi. Bir başka deyişle:
Hristiyanlığın kurumsal aklı, bu topraklarda vücut buldu.
Papa XIV. Leo’nun Türkiye ziyaretinin satır aralarını okuduğunuzda, Vatikan’ın bu tarihsel hafızayı asla ihmal etmediğini görürsünüz. Batı Hristiyanlığının fikirsel kökleri Roma’da değil, Anadolu’da atıldı. Bu nedenle Papa için Türkiye, “başka bir ülke” değil;
inancın hafızasıdır, kök coğrafyadır.
Bu nedenle Vatikan’ın Türkiye’ye yaptığı her diplomatik temas, bilinçaltında şu mesajı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein