Depremle sarsılan psikolojimiz
Yarım kalan bir bayram heyecanı, 1999 depremini yaşayanların tetiklenen anıları, yakın zamanda yaşadığımız Hatay depreminin izleri derken şu an korku, endişe ve normalleşme üçgeninde dolanıyoruz. Sosyal medya da insanların korkularına korku katmaları için elinden geleni yapıyor. Enformasyon yoğunluğu, felaket söylemleri derken sosyal medya kullanıcılarının bazıları mümkün olsa eline megafon alıp “hepimiz öleceğiz” diye bağıracak. Diğer bir taraftan da toplumun bu konuda da ikiye bölündüğünü görüyoruz. Her an deprem olabilir diyenlerle büyük deprem buydu bitti diyenler arasındaki gerilim ve nefret söylemi her geçen gün artıyor.
Peki tüm bu kaosta gerçekten biz ne yapıyoruz? Biz ne yapmalıyız?
İşin toplumsal boyutunu bir kenara bırakıp çekirdek ailemize dönecek olursak öncelikle........
© Milat
