Allah ile Yapılan Alışveriş En Karlı Alışveriştir
‘Selam duâsı’yla başlamayı borç biliriz efendim.
‘Aşk olsun. Aşkınız cemâl olsun. Cemâliniz nûr olsun. Nûrunuz ayn olsun.’
Hikâyemizde kuyumcunun zehirlenerek öldürülmesi ve bu işin mânâ hekîmî tarafından yapılması tabi bizleri hayrete düşürdü değil mi? Şimdi bu önemli mevzûlara cevap olacak beyitler geliyor.
“ O adamın ilâhî tabibin eliyle öldürülmesi, ne bir ümit ne de bir korku yüzündendi.”
Mânâ hekimlerinin yaptıkları ne korkudan ne ümittendir, onlar yalnızca Hak rızâsı doğrultusunda amel ederler. Yaptığı işte mâhir olmayanlarda ümitsizlik ve korku mevcuttur. Hekîmî ilâhînin bu korku içinde olduğunu sanma. Bu iş Hz. Allâh’ın dilemesiyledir.
“Hekim, kuyumcuyu, Tanrı’nın emri ve ilhâmı gelmeden sırf padişâh’ın hatırı için öldürmedi.”
Bir insan, Hz.Allâh’ın dilemesiyle bir şey yaptıysa mutlaka doğrudur ama o hakikat herkese âşikar değildir.
“(Hani) Hızır’ın o çocuğu, boğazını kesip öldürmesindeki sırrı, nâsın (insanların) avam tabakası anlayamaz ya (onun gibi.)”
Hz. Musa (A.S)’ya ‘En çok bilen kimdir?’ diye soru soruldu. O da; Allah Teâlâ’yı hiç hatırlamadan; ‘Benim’ dedi. Bu vakayı Cenâbı Hakk hiç tasvip etmedi. Musa’nın söylediği “Her ilim sâhibinden üstün bir bilen vardır.” ( Yusuf, 76) kutsi hükmüne uygun düşmemişti. Allah Teâlâ, Musâ’ya iki denizin birbirine kavuştuğu yere gitmesini ve orada kendisine Ledünnî ilminin lütfedildiği Hızır (A.S) ile buluşmasını ve ondan mânâ ilmini öğrenmesini emretti. Musa, söyleneni yaptı, Hızır ile buluştu. Bir yere geldiklerinde, Hızır (A.S) orada oynayan çocuğu öldürdü Musa (A.S) buna itiraz etti. Kısas olmadan mâsum bir cana nasıl kıyarsın? Doğrusu sen çok fenâ bir iş........
© Merhaba Haber
