Mazlum Vesek yazdı: “Bizim gibiler her yerde, sen yeter ki hikâyemizi dinle”
“Gündüz Apollon Gece Athena” filmini izlerken hızlıca not aldığım bir replik bu: “Bizim gibiler her yerde, sen yeter ki hikâyemizi dinle.” Herhalde sinemamızda umuda dair bir şeyleri pek az gördüğümden, unutmak istemiyorum.
Altın Koza Film Festivali’nin ulusal uzun metrajlı film kategorisinde yarışan Emine Yıldırım’ın yönetmenliğini yaptığı film, hem yöntem hem konu itibariyle bize yeni şeyler söylüyor.
Filmin baş karakteri Defne (Ezgi Çelik), yanında bir hayalet Side’ye doğru gitmektedirler. Hayaletimiz Hüseyin (Barış Gönenen) Orhan Veli’nin “Hasret” şiirini okur: “Denize dönmek istiyorum / Mavi aynasında suların”.
Yetimhanede büyüyen Defne, elinde Halikarnas Balıkçısı’nın bir kitabı, ortasında da bir fotoğraf ile öldüğünü zannettiği annesinin hayaletini görmek için yola çıkmıştır. Onu gördüğünü söyleyen bir başka hayaletle Side’de buluşacaktır. Bir başka kadın hayaletimiz bir hayat kadınıdır. Kızını terk etmek zorunda kalmıştır. Ama her zaman yanında olmuştur. Ölülerin hayaletleri yeryüzünü terk etmek için bir yaşayanın desteğine ihtiyaç duyar. Hayat kadını hayalet, Defne’den kızına gerçeği söylemesini ister. Hüseyin de buluşmaya aracılık eder.
Konuyu böyle özetlediğimizde fantastik bir film izlediğimizi düşünebiliriz. Zira filmin ilk birkaç dakikası bize böyle izlenim veriyor. Ancak, filmin düğüm kısmına doğru ilerlediğimizde aynı zamanda senarist Emine Yıldırım’ın hayalet metaforuyla çok başarılı bir Türkiye okuması yaptığını görürüz.
Dizi ve piyasa filmciliğinin konusuzluktan ve cesaretsizlikten sık sık işlediği yetimhanede büyüyen çocuk hikâyesi burada başka bir şekilde karşımıza çıkıyor. Sinemamızda genel olarak annelik kutsanır. İyi anne ve kötü anne........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d