Stanford Üniversitesi Demokrasi, Kalkınma ve Hukukun Üstünlüğü Merkezi Türkiye Programı Direktörü Sosyolog Ayça Alemdaroğlu ile toplumsal mücadelelerde boykotun önemi, sürdürülebilirliği ve etkisi üzerine konuştuk. Alemdaroğlu, 2 Nisan boykotu özelinde sorduğum sorulara da yanıt verdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Saraçhane konuşmasında başlattığı boykot çağrısı geniş kesimler tarafından sahiplenildi. Daha sonra üniversite öğrencileri 2 Nisan gününde boykot çağrısı yaptı, CHP de buna destek verdi.

Ayça Alemdaroğlu, boykotu ekonomik yöntemlerle gerçekleştirilen, şiddet karşıtı ve kapsayıcı bir siyasal eylem biçimi olarak nitelendirdi:

“Fiziksel protestolara katılamayan veya çeşitli nedenlerle kamusal alanda bulunmak istemeyen kişiler için daha erişilebilir, risksiz bir ifade biçimi. Bu yönüyle kolektif tepkinin daha geniş kesimlere yayılması açısından etkili ve kapsayıcı bir araç.”

2 Nisan’da yapılan boykota dair de şu ifadeleri kullandı:

“Boykota katılanlar, bir gün alışveriş yapmamak gibi ekonomiyi yıkacak bir eylem değil, ancak daha adil ve yaşanabilir bir Türkiye talebini ifade etmeleri bakımından kamu yararını önceleyen bir duruş sergilediler. Boykotun önemli bir boyutu, vatandaşlara tüketimden kaynaklanan güçlerini hatırlatmasıdır. İç tüketime dayalı Türkiye ekonomisinde, tüketim tercihlerinin siyasi bir ifade biçimine dönüşebileceği bilincinin yayılması için boykot kritik önemde bir eylemdir. Siyasal hakları kısıtlanmış ve........

© Medyascope