Bugünkü yazımda bir çıkarımı başlığa taşıdım çünkü ulus kimlik ile etnik kimlik arasındaki farkı görebilmek için önce bütünü görebilmek gerektiğini düşündüm.

İmparatorlukların sona erme ve ulus devletlerin tarih sahnesinde yerini alma sürecinde emperyalizmin hedefi olan ülkemiz kapalı kapılar ardında yapılan gizli anlaşmalar ile masaya yatırılmış, o dönemin emperyalist güçleri tarafından paylaşılmıştı.

Sykes-Picot Antlaşması 16 Mayıs 1916 tarihinde Britanya İmparatorluğu ve Fransa arasında imzalanan, daha sonra Rusya’nın da katıldığı Osmanlı Devleti’nin Orta Doğuda ki topraklarının paylaşımı amaçlı bir anlaşmadır.

Arz-u Mevud, Yahudi inancına göre Allah’ın Hz. İbrahim’e ve onun soyundan gelenlere vermeyi vadettiği topraklar anlaşmasıdır. O anlaşmanın vadedilen topraklar Nil Nehri ile Fırat Nehri arasındaki bölgeyi kapsar…

Ve arasız devam eden Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) hedefi de aynıdır. Sykes-Picot, Arz-u Mevud ve BOP’un hedefindeki topraklar aynı. Bu amaç için Orta Doğu’da aynı din ve aynı ırktan insanların çatıştırılması ve elbette Yahudi inancına göre İbrahim ve onun soyuna vadedilmiş toprak inancının oluşturduğu soykırım!..

İsrail soykırım yapmayı sürdürürken ülkemizin Güney Doğusunda ulus devlet kimliğimiz kadife eldivenle demir yumruğunu saklayanlar tarafından yok ediliyor. Bu ifade İlahiyatçı, Felsefesi Prof. Dr. Şahin Filiz’e........

© Medya Siyaset