menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yetmez mi?

7 0
previous day

Gençler, üniversitede okurken çok bilgili öğretim elemanlarından ders okurlarsa, iyi yetişirler. Çok bilgili akademisyenden maksad, kendi sahasında uzman olmuş ve diğer sahalarda da yeterli bilgisi olan öğretim üyesi demektir. Ne yazık ki günümüzde çoğu öğretim üyesi, kendilerine para kazandıracak mesleklerini tahsil ediyorlar, fakat mesela din bilgisi, tarih ve genel kültür bilgilerini ihmal ediyorlar. Dahası bunlar ailesinde ve toplulukta ne konuşuyorlar diye merak etmiyor değiliz. Konya’da bir tıp profesörünün Mevlânâ hakkında şöyle diyorlar (bundan Mevlânâ hakkında hiç kitap okumadığı anlaşılıyor) demesi ve bir ilahiyat profesörünün Fatih 49 yaşında vefat etti deyince, öyle mi hocam? demesi ne gariptir.

Seyyid Abdülhakîm-i Arvâsî Hazretleri, İstanbul’da Sultan Selîm Cami-i şerifi bahçesindeki, Medresetü’l-mütehassisîn’de tasavvuf müderrisi (İlahiyat Fakültesinde, tasavvuf Kürsîsi, Ordinaryüs profesörü) iken, bir üniversitelinin süâline karşı, yazmış olduğu çok anlamlı ve ibret alınacak muhtevalı mektubu sadeleştirilmiş şekilde şöyle sunabiliriz: “Bütün kuvvetinizle, Allahü teâlânın sahasından dışarı çıkabilirseniz, çıkınız! Fakat çıkamazsınız. Bu sahanın dışı, adem........

© Maraş Gündem