Kul Hakkına Dikkat Etmek
İslam, sadece ibadetlerden ibaret bir din değildir; İnsanın her anına dokunan, her davranışını sorumluluk bilinciyle şekillendiren bir yaşam nizamıdır. Bu nizamın en hassas hususu ise kul hakkıdır. Zira Allahu Teâlâ, kendisine karşı işlenen günahları affedebileceğini bildirmiş; ancak kul hakkını affetmeyeceğini açıkça Ayet-i kerimede belirtmiştir.
Kur’ân-ı Kerîm’de bu hakikate işaret edilerek şöyle buyrulur:
“Kim zerre kadar hayır işlerse onu görür. Kim de zerre kadar şer işlerse onu görür.”
(Zilzâl Sûresi, 7-8. âyetler)
Bu âyet, insanın yaptığı her davranıştan mesul olduğunu ve özellikle kulun kula karşı olan haklarında ilâhî adaletin tecelli edeceğini açıkça bildirir.
YENİLEN YEMEĞİN PAYLAŞILMASINDA KUL HAKKI
Sosyal medyada yemek paylaşımı, görünüşte masum bir alışkanlık gibi dursa da, niyet ve üsluba göre önemli bir sınırı aşabilir. Özellikle günümüzde herkesin ekonomik imkânı aynı değilken, lüks sofraları, pahalı restoranları ya da gösterişli yemekleri paylaşmak ciddi bir kul hakkına dönüşebilir.
Bir düşünelim: Bizim için sadece bir “anı paylaşımı” olan o kare, başkası için imkânsız bir özlemi tetikleyebilir. Hele ki bu paylaşımları çocuklar, işsiz gençler ya da geçim sıkıntısı çeken insanlar görüyorsa, gönüllerinde bir burukluk oluşturabilir. İşte burada mesele sadece “fotoğraf paylaşmak” değil; başkasının kalbini incitmek, kıskançlığa veya üzüntüye sebep olmaktır.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.”
(Buhârî, Edeb 28)
buyurarak paylaşmanın ahlâkını........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d