Yapay Et Ya Da Anti-Kürevîyye
Dünyada egemen olan medeniyet türü, Batı Avrupa-Kuzey-Amerika eksenli din-dışı-yeni çağ medeniyetinin gide gele kazanmış olduğu küresel (kürevî) suret tam anlamıyla teknolojik ve kapitalist bir hegemonya ile insanı, tabiatı ve toplumu “kendi” olmaktan çıkarıyor, insanı insandışılaştırırken tabiatı araçsallaştırarak doğasından bağımsızlaştırıyor, insanların biraradalığını “toplumsal”a dönüştüren bütün organik değerleri ve bağları imha ediyor. Bu yüzden bugün ihtiyacımız olan yegâne tavır küreselci (kürevîyye-ci) eğilimlerin, dayatmaların ve ayartmaların karşısında yer alabilmek, en azından bu niyette olabilmektir. Çünkü küresel sistemle iyi geçinerek, bu sisteme yamanarak ya da “-miş” gibi yaparak bir şey elde edemeyeceğimiz açıktır.
19.yy’ın siyasî, ekonomik ya da toplumsal kavgaları anlamını ve işlevini çoktan yitirmiştir. İdeolojik kamplarına ve bu kamplardan neşet etmiş fikrî mahallelerine- kapanmış kalmış, entegrizm girdabında kaybolmuş kimselerin ve toplulukların bu anlam ve işlev yitimini göremeyişi nihayetinde küreselcilerin güç kaynaklarından biri haline gelmiştir. Ne 19.yy sosyalizmi, ne İkinci Dünya Savaşı sonrası ve Soğuk Savaş Dönemi İslamcılıkları ve militarist laikçilik ya da ırkçılık ile kesişip duran ulusalcılıklar küreselci dayatmalar konusunda kabiliyet sahibidir. Hepsi de büyük ölçüde geçen yüzyılın kavgalarında kendilerini var edebildikleri için bir kavga-mücadele-uzlaşma-yeniden kavga simülasyonu içinde koşuşturup, oyalanıp........
© Maarifin Sesi
