Türkiye’ye Kurulan Tuzaklar (4)
Perde arkasında, küresel elitlerin titizlikle işlediği “Büyük Sıfırlama” planı, ulus devletleri zayıflatma ve yeni bir dünya düzeni kurma hedefiyle ilerliyor. Sinsi planların en belirgin hedeflerinden biri de Türkiye. Yakın zamanda İznik’te 1700 yıl sonra yeniden toplanması planlanan konsil, büyük oyunun sadece bir parçası; asıl amaç, Türkiye’nin tarihini, kimliğini ve egemenliğini hedef alan çok daha derin operasyonun perdesini aralamak. Bu, komplo teorisi değil, gözlerimizin önünde sergilenen, kanıtları her geçen gün artan gerçektir.
İznik Komplosu: Tarihi Silme Operasyonu mu?
1700 yıl sonra İznik’te düzenlenmesi planlanan konsil anması, masum anma töreninin çok ötesinde anlamlar taşıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun dahi izin vermediği etkinliğin şimdi gündeme getirilmesi tesadüf değil. Asıl hedef, Osmanlı’nın ve Türk İslam tarihinin beşiği olan İznik’i yeniden “Nikea” olarak markalamak, bölgenin Türk ve Müslüman kimliğini silerek Bizans geçmişini ön plana çıkarmaktır. Bu, küresel elitlerin ulusal tarihleri yeniden yazarak ulus devletleri zayıflatma stratejisinin parçasıdır; “Büyük Sıfırlama”nın kültürel cephesidir.
Fener Patrikhanesi: Lozan’ı Çiğneyen ‘Ekümenik’ Hayalleri
Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Lozan Antlaşması ile belirlenen sınırları açıkça ihlal ederek “ekümenik” iddiasıyla hareket etmektedir. Fatih Kaymakamlığı’na bağlı, yetki alanı İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’daki Rum cemaatinin dini ihtiyaçlarıyla sınırlı kurum olması gerekirken, Patrikhanenin faaliyetleri bu sınırları fersah fersah aşmaktadır.
Yargıtay kararlarına rağmen sürdürülen “ekümeniklik” iddiası, dünya liderleriyle yapılan siyasi görüşmeler, uluslararası zirvelerde devlet statüsünde temsil edilme çabaları, Türkiye’nin egemenliğine doğrudan meydan okuması, küresel........
© Küresel İfşa
