menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Her çevrimiçi hâl, bir gün çevrimdışı kalabilir

16 0
previous day

Dijital çağın en güçlü illüzyonlarından biri, teknolojinin sürekliliği üzerine kurulu. Elektrik prizleri, Wi-Fi ağları ve veri merkezleri her an erişilebilirmiş gibi yaşıyoruz. Oysa bu ağlardan biri çöktüğünde sadece cihazlar değil, alışkanlıklar, sistemler ve hatta toplumsal denge de çökebiliyor. Bugün herhangi bir elektrik kesintisi, yalnızca “ışıkların sönmesi” anlamına gelmiyor. Bu, ekonomik işlemlerin, haberleşmenin, eğitim sistemlerinin ve kamu düzeninin askıya alınması anlamına gelebiliyor.

2025 yılının Nisan ayında Avrupa’da yaşanan büyük çaplı elektrik kesintisi, enerji güvenliği ve altyapı dayanıklılığı konusunda kıtada ciddi endişelere yol açtı. İspanya, Portekiz, Andorra ve Fransa’nın güney bölgelerinde etkili olan bu kesinti, milyonlarca kişiyi elektriksiz bıraktı ve telekomünikasyon, ulaşım, sağlık gibi temel hizmetlerde ciddi aksamalara neden oldu. Bu gibi olaylar, Avrupa’da sadece devleti değil, bireyleri de enerji konusunda farkındalığa zorladı. Birçok hane ve işletme, off-grid sistemlerle şebekeye bağlı kalmadan enerji üretmenin yollarını arıyor. İleri teknoloji ürünlerle desteklenen bu yapılar, sadece birer enerji çözümü değil, aynı zamanda toplumsal direnç kapasitesinin birer parçası haline geliyor.

Benzer bir farkındalık, Türkiye’de de gelişiyor. Güneşlenme süreleri açısından avantajlı bir konumda olan Türkiye, son yıllarda hem bireysel hem kamusal düzeyde güneş enerjisi ve depolama sistemlerine yönelmeye başladı. Hibrit enerji sahaları,........

© Kısa Dalga