İki konuda varlık içinde yokluk yaşıyoruz.

Bir, DENİZ, iki GÜNEŞ.

Yüzümüz değil sırtımız denize dönük. Toplumun büyük kesimi yüzme bilmiyor. Kıbrıslı Türklerin çoğunluğu için deniz mevsimi çok kısa. ‘Bir yılda kaç kez denize giriyorsunuz?’ sorusu sorulup, yanıtlar toplansa, sonucu herkes, veriye dayalı görecek.

Deniz demek, balıkçılık da demek. Bizde balıkçı sayısı çok, balıkçılık kapasite ve teknik düzeyi çok düşük.

Bir ada ülkesiyiz ama deniz taşımacılığını bir türlü yaygın tercih edilen konuma getiremedik.

***

Gelelim GÜNEŞE… GÜNEŞİMİZ ÇOK, GÜNEŞ KÜLTÜRÜMÜZ YOK!!!

Acı ama gerçek, bizimle güneşle bağımızın özü bu.

Güneş, bilinen en büyük enerji kaynağıdır.

Bilim insanları, güneşin enerjisinden, günlük hayatımızda kullanılan enerji elde etmek için uzun yıllar kafa patlattı.

Sonunda, güneş panelleriyle, güneşten elektrik elde etme yöntemi olan PV, fotovoltaik (Photovoltaik) bulunup, geliştirildi.

Biz, güneşten yıllık yararlanma oranı en yüksek iklim kuşağı üzerindeyiz. Bulutların gün boyu güneşi perdelediği günler sayılıdır.

Bize göre güneşten elektrik enerjisi elde etme koşulları, iklim bağlamında daha geride olan ülkeler, bizde çok çok ileride.

***

Bizde solar enerji konusunda, kim ne derse desin, DESTEK DEĞİL KÖSTEK VAR.

Elektrik üretiminde son günlerde, yeterlilik bağlamında söylenenleri sınırlı samimi bulun. Mevcut üretim........

© Kıbrıs Gazetesi