Başörtüsünde, sorumluluk piramit gibidir…
‘DNA, hücrenin yönetim molekülüdür. İçerdiği genetik bilgi sayesinde hücrelerin yaşamsal faaliyetleri yönetmesini sağlar.’
Bu insanlar, canlılar için geçerli bilimsel bir tanıdır.
Toplumsal yapı da, canlı bir organizmadır.
Toplumların da DNA’sı var mı?
Eğer toplumun duyarlılığı, tepkisi, öfkesi, coşkusu, birtakım bilgilerden yararlanılarak, dürtülebiliyorsa, toplumların da DNA’sı vardır demektir.
Bir ulusun, bir toplumun DNA bilgileri, devlet sırrı kadar, hatta daha fazla önemlidir.
Dijitalleşme, sosyal medyanın yaygınlığı, yüksek teknolojiye sahip olanın, istediği düzeyde toplumsal DNA bilgisine ulaşmasını, bir dokunuş kadar kolaylaştırmıştır.
Bunun farkında olan ülkeler, savunma yapısına, toplumsal bilgilerini de eklemeye özen gösteriyor.
Zayıf tarafınızı bilen, oradan saldırır, güçlü tarafınızı bilen ise o tarafınızı zayıflatmaya çalışır.
Buraya kadar yazdıklarımı kimse senaryo ya da abartılı kaygı olarak niteleyemez.
Aslında bu çabalar insanlık tarihi kadar eskidir neredeyse.
Beşinci kol çalışmalarının, çalışma alanında da bu anlayışın ruhu vardı. Ya da vardır.
Teknoloji, sosyal medyanın iletişim ağının neredeyse sonsuzluğu, toplumsal DNA’yı bilenleri, toplumların DNA’sı ile oynama noktasına........© Kıbrıs Gazetesi
