menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Okurlardan

9 0
sunday

Özer Kanlı: “Bardağın dolu tarafını görelim dediniz… Güzel… Ama boş tarafını da görelim. Kendi kendimizi kandırmayalım.
Başta ortaya koyduğumuz tutum ne idi? Egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz kabul edilmeden resmi görüşmelere başlamayacaktık, artık Rum’un oylama taktiklerine gelmeyecektik. Şimdi ONA DOĞRU SÜRÜKLENİYORUZ GİBİ BİR DURUM VAR.
Tamam, iş birliği önerilerini görüşelim de, KİŞİSEL TEMSİLCİ NEREDEN ÇIKTI YİNE? Üstelik yine HOLGUİN… Ne olacak bu kadının görevi? Bize göre iş birliği ve kapıların ele alınmasına bakacak, ama RUM’A GÖRE ÖYLE DEĞİL…
BM GENEL SEKRETERİ’NİN CENEVRE’deki açıklaması net olmalıydı, değil… TÜRKİYE’nin kafası net ama galiba bizdeki bazılarının kafa hâlâ karışık. SİYASETTE DE, HAYATTA DA YALPALAMAYACAKSIN. YALPALARSAN, YANARSIN. İki DEVLET, iş birliğidir, çözüm diyorsak bunların gereğini yapacağız.
TBMM’nin aldığı karar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM konuşmaları ortada… Ama KKTC Meclisi hâlâ buna uygun bir karar alamadı. Neden? Sayın Ersin Tatar dirayetli görünüyor, Başbakan, koalisyon ortakları öyle de, neden Meclis’te bir adım atılmıyor? Kafa karıştıranlar, bu yola inanmayıp, inanır görünenler mi var sevgili Ahmet Abi?”
*
Heidi Trautmann: “Yeri geldikçe yaşlı sorunlarına değiniyorsun… Peki bunu kime anlatıyorsun ve anlayan kim, arkadaş? Gençlerin zihninin arkasındaki korku hepimizin yaşlandığını hatırlamak… Bugün deneyim ve bilgelik değil para, başarı ve güzellik ön planda ama… Bu yüzden sırtlarını gerçeklere dönüyorlar…
Çocukluğumda anneannemin dizlerinin dibinde oturup, kollarımı onun dizlerine koyarak ve ona bakıp hayat hikâyelerini dinlediğimi hatırlıyorum… Hiçbir şey bu hayat dersleri kadar güzel, öğretici ve yoğun değildi. Yaşlılar dershanedir… Bugün bize........

© Kıbrıs Gazetesi