Susuz bir gelecek mi bizi bekliyor?
İklim döngüsü mü küresel ısınma mı, adına ne dersek diyelim, önümüzdeki yıllarda su konusunda bizleri iyi günlerin beklemediği ortada. Türkiye’nin pek çok bölgesi hızla çölleşirken var olan su kaynaklarımızı ise hızla tüketiyoruz. “Tarımsal üretimi arttıracağız” derken pek çok yerde vahşi sulama ve yanlış ürün seçimleri ile hem sularımızı israf ediyor hem de topraklarımızın aşırı tuzlanmasına sebebiyet veriyoruz.
Suyu tutabilelim diye kurduğumuz barajlar da küçüklü büyüklü ölçeklerde bölgesel iklim değişikliklerine sebep oldu. Tüm dünyayı etkisi altına alan iklimdeki anomaliler doğal olarak bizi de etkiliyor. Pek çok bölgeye son 20-30 yıldır düşen yağış miktarı her sene daha da düşmekte. Yaz ayları gelince artan orman yangınları da bu yüzden canımızı daha fazla sıkıyor.
Bir zamanlar “Her taşın altından su fışkırırdı” diye anlattığımız yerlerde bugün sudan eser yok. Nüfusun belli bölgelere yığılması da bir başka problem. Örneğin; Ergene havzasında yer üstü su kaynağı yok denecek kadar az. 30 yıl önce çocukların yüzdüğü, büyüklerin balık tuttuğu Ergene Irmağı’nda bugün tamamen kimyasal zehir akıyor. Bölgede içme ve kullanma suyu ihtiyacının ’ı yeraltı suları ile karşılanıyor. Yakın bir gelecekte Tekirdağ ve çevresinde Konya Ovası’nda görülen obrukların benzerleri görülürse şaşırmamak lazım.
Yeraltı suları yıllardır aşırı........
© Karar
