menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Amaçsızlıktan açık amaca*

18 0
14.10.2025

Sohbetlerimiz asla bir amaç doğrultusunda gerçekleşmedi’ diye yazar Borges, Diyaloglar 1 için yazdığı sunuşta. Böylece, gerçek bir yazı adamına, söz sahibine yazıdan, düşünceden, özgünlük ve özgürlükten öte bir erek olmadığını da vurgulamış sayılır. Edebiyat, salt edebiyat her daim merkezdedir Borges için. O. Ferrari, ‘Borgesle diyalog, edebiyatın kendisine doğru bir keşif yolculuğuna çıkmaktı, edebi olanın ruhuyla iletişime geçmekti ki bu ruh, onun büyüleyici zekasının anahtarı ve bizzat temeliydi; keşfettiği dünyanın edebi zekasını kullanarak hakikati yeniden betimliyordu.’ cümleleriyle pekiştirir onun amaç açıklamasını. Edebiyat, insan ruhu kadar eylemlerinin estetik ve ruhsal özüyse eğer içine coğrafya, tarih, gezi, hayvanlar, yazarlar, şairler, politika, rüya, aşk, etik ne varsa yazara toprak olup hayat verir bu evrene. Borges’i ayrıksı kılan dışarıdakini içeriye alması, bilgiyi zihnin torbasına tıkıştırmadan özümseyip kendi kültürüne dönüştürebilmesidir. Bu bağlamda edebiyat hayat olduğu kadar hayatî değerdedir. Yüksek edebiyat verili amaç taşımaz onun varlığı bizzat amaçtır.

Günümüzde bir kapital değeri taşıyan roman dışında hemen bütün edebi türler kritik bir eşikteler. Romanın piyasa amacı taşıdığı inkar edilemez. Öykü gibi yaratıcılık isteyen ‘eşik tür’ ülkemizde de nispeten canlılığını koruyor. Fakat şiir başta olmak üzere pek çok türe sırtını dönmüş durumda kültür ortamı. Okur ve ilgi devşirmesi daha zor. Edebiyatı paranteze alınmış, törpülenmiş, kontrol edilmiş bir varlık etkinliği kılmak kimsenin esaslı derdi değil. Zaten çok cepheli bir kavrayış olmadan buna........

© Karar