menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Beyaz öfke!

92 10
06.02.2025

İnternet ansiklopedisi Vikipedi “Aydınlanma Çağı” tanımını şu şekilde veriyor:

Aydınlanma Çağı olarak adlandırılan tarihsel dönem, aydınlanma felsefesinin 18. yüzyılda doğup benimsenmeye başladığı dönemdir. Batı toplumunda 17. ve 18. yüzyıllarda gelişen, akılcı düşünceyi eski, geleneksel, değişmez kabul edilen varsayımlardan, önyargılardan ve ideolojilerden özgürleştirmeyi ve yeni bilgiye yönelik kabulü geliştirmeyi amaçlayan düşünsel gelişimi kapsayan dönemi tanımlar”

Ama asıl bilgiler TÜBİTAK sitesinde: (Lokman Çilingir yazmış)

Aydınlanma Çağı olarak şu değerlendirme yer alıyor: “Aydınlanma Çağı düşünce tarzında olduğu kadar inanç, siyaset ve iktisat alanlarında da esaslı bir dönüşümü talep eden felsefi bir faaliyettir. Akıl Çağı olarak da adlandırılan bu çağın en belirgin özelliği akla ve bilime yapılan vurgudur.

Amaç, öncelikle insan aklının ve iradesinin tembellik ve cehalete mahkum olduğu eski düzeni yıkmak; sonra da ilerlemeyi, refahı, adaleti ve bireysel özgürlüğü getirecek olan aklın ve bilimin düzenini tesis etmektir. Aydınlanmacılar otoriteyle, bağnazlıkla ve adaletsizlikle özdeşleştirdikleri eski düzene karşı çetin bir mücadeleye girişirler. Almanya’da Kant ‘Ergin olmama durumunu insanın tembellik ve korkaklığından ötürü kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanmayışı’ olarak tanımlar.”

Aydınlanma Çağı ne ile mücadele ediyor? Değişmez kabul edilen varsayım, inanç, önyargı, ideoloji, cehaletle…

Bunun yerine akıl-bilim ve özgürlük vadediyor.

Şimdi kendi ‘tez’imizden bahsedelim: “Ekonomik buhranlar toplumların da ruh sağlığını bozmaktadır.” Bunu hiç unutmayın.
29 Büyük Ekonomik Buhran........

© Karar